| Daha büyük hedefi alaşağı etmek için Tara'nın hayatını riske atacaksın. | Open Subtitles | لقد وضعت حياة تارا في خطر جسيم للقضاء علي هدف أكبر |
| Ajanlar size yardım etmek isterim ama Tara'nın terapisinin detaylarını anlatamam. | Open Subtitles | أيها العملاء,أرغب بالمساعدة لكن لا يمكنني كشف تفاصيل علاج تارا النفسي |
| Fırsatçı dostlarının, Tara'nın vergilerini çok artırdığından övünçle bahsediyordu. | Open Subtitles | أصبح تابعاً شمالياً الآن وهو يتفاخر بأن صديقه الشمالي وجد أن الضرائب المتراكمة على تارا مرتفعة جداً |
| Tek korkum umarım seni Tara'nın vergi gününe kadar asmazlar. | Open Subtitles | سأحضر عملية شنقك بالتأكيد أخشى فقط ألا يشنقوك في الوقت المناسب لأدفع ضرئب تارا |
| Tara'nın o kızıl toprağı, sana güç verecek. | Open Subtitles | أنتِ تستمدين قوتك من تراب تارا الأحمر يا سكارليت |
| Tara'nın kıyafetlerine, onun kullanılmış çeyizine, ve şimdi onun kardeşine? | Open Subtitles | ملابس تارا القديمة مهرها القديم؟ والآن على أخيها؟ ؟ |
| Ama Tara'nın sadece Willow'u sevdiğini biliyorum. | Open Subtitles | ولكن تارا . أنا أعرف بأنها تحب ويلو إنها حقاً واحدة من هؤلاء |
| Onca derdim varken Tara'nın doğum gününü düşünüyorum. | Open Subtitles | عيد ميلاد تارا .وهو واحد من تلك الأشياء لأقلق بشأنها |
| Oysa ki hepimiz Tara'nın seni bu yüzden terk ettiğini biliyoruz ama kimse korkusundan birşey diyemiyor. | Open Subtitles | حين أن جميعنا يعرف بأن تارا تركتكِ والآن الجميع يخشي أن يقول أي شئ لكِ |
| Tara'nın bana baktığında kendimi muhteşem hissettiğim anlar. | Open Subtitles | فقط اللحظات عندما كانت تارا تنظر فيها إليّ وكنت رائعة |
| Arthur'la Tara'nın kavga ettiğini gördüm ve o günden beri saçma sapan rüyalar görüyorum. | Open Subtitles | رأيت آرثر يتشاجر مع تارا وبعدها صرت أحلم أحلام سخيفة |
| Yarın akşam benim sayemde Simon'ın Tara'nın içine dibine kadar girmesine şahit olduğumuzda göreceğiz kim yalancı. | Open Subtitles | سترون سايمون يدخل خصيتيه عميقا داخل تارا, وسنرى من هو الكاذب |
| Neil erkenden yatıyordu ve Simon da Tara'nın bademciklerindeki kusmuğu yalamakla meşguldü. | Open Subtitles | و سايمون كان مشغولا جدا بلعق لوزتي تارا فمويا |
| Kimsenin Tara'nın söyledikleri ya da düşündükleriyle ilgilenmemesi her 40 saniyede bir ondan bahsetmene engel olmuyor. | Open Subtitles | لا شيء, لأنه لن يكترث أحد ,لما قد تقوله تارا أو تفعله و لا تجعل ذلك يوقفك عن ذكرها كل 40 ثانية |
| Ben Kerry ile takılırken, Simon da, Tara'nın sadece sevgilisi olmadığını aynı zamanda projesi olduğunu öğreniyordu. | Open Subtitles | إذا, بينما كنت أقود قطيع كيري, إكتشف ,سايمون أنه لم يكن عشيق تارا فحسب بل كان مشروعا لتصميمها أيضا |
| Öyle ki, Tara'nın, ona acayip çocuk kıyafetleri giydirmesine bile izin veriyordu. | Open Subtitles | لدرجة أنه كان بمقدوره أن يدع تارا تلبسه ليبدو كطفل ثري غريب الأطوار |
| Merhaba Simon, ben Tara'nın annesiyim. - Ben de Tara'nın babası olduğumdan bana da hiçbir şey anlatmadı. | Open Subtitles | مرحبا سايمون, أنا والدة تارا لقد أخبرتني كل شيء عنك |
| Çıkarması imkansız. Tara'nın babası gerçekten çok kızdı. | Open Subtitles | ,يبدو أن الخروج مستحيلا فوالد تارا كان غاضبا فعلا |
| Tara'nın başına gelenlere üzüldüm, Bayan Garfield. Öldürüldüğünüzü ve kimsenin haberi olmadığını hayal edin. | Open Subtitles | انا متأسفة بخصوص تارا , سيدة غارفيلد تخيل أنك قتلت بدون ان يكون هناك أي حائر عنك |
| Aman tanrım. Tara'nın kıyafetine bak. | Open Subtitles | ياإلهى ,إنظرو الى ,تارا انظرو الى ثيابها الجديد |