| Bunlar göz kamaştırıcı tasarımlar ve daha fazlasına ihtiyacımız var. | TED | هذه التصاميم مذهلة ورائعة، ونحتاج لرؤية المزيد منها. |
| Enfeksiyonu önleyecek basit tasarımlar düşünülmediğinden insanlar öldü. | TED | لم يفكر أحد بتطبيق التصاميم البسيطة التي تساعد على مقاومة الأمراض المعدية التي يموت الناس بسببها |
| Basit, alana özel tasarımlar iyileştiren bir hastane yaratabilir. | TED | التصاميم البسيطة المرتبطة بمكان معين بحد ذاته يمكنها خلق مستشفى يعالج المرضى. |
| Farklı tasarımlar, aynı prensip: Siz çerçeveyi sağlıyorsunuz ve ondan sonra aileler devralıyor. | TED | تصاميم مُختلفة لكن المبدأ هو ذاته: توفِّرُ أنت الإطار، وانطلاقًا من ذلك، تتولى الأُسرُ الباقي. |
| Diğerleri daha sonra... altı ya da on iki ay sonra başlayacak. Müthiş tasarımlar olacak. | Open Subtitles | ستة أو سبعة أشهر بعد ذلك ستكون تصاميم بغاية الروعة |
| bunlar Eric Drexler'in kitabından bazı tasarımlar şu anda süper işlemcili simülasyonlarda gösterebildiğimiz üzere yapılabilir, aslında bilim adamları molekül ölçeğinde robotlar inşa ediyorlar. | TED | هذه بعض التصميمات من كتاب إيريك دريكسلير-- التي تشاهدونها الآن هي مجدية بمحاكاة حاسوبية ضخمة ، حيث يوجد فعليا علماء يبنون روبوتات بالمقياس الجزيئي. |
| Ve geceleri de tasarımlar üzerine çalışırım. | Open Subtitles | و في المساء أعمل على بعضاً من تصاميمي |
| Bazı diğer köprüler için de benzer tasarımlar kullanılmıştı fakat Roebling'in planının kapsamı hepsini gölgede bıraktı. | TED | تم استخدام تصميمات مشابهة لبعض الجسور الأخرى لكن مجال خطة روبيلينغ هنا كان الأكبر بينها جميعًا |
| Doğal seçilim sürecinin keşfettiği tasarımlar inanılmaz derecede dâhice. | TED | التصاميم الناتجة من عمليات الانتقاء الطبيعي في منتهى الذكاء، في منتهى الذكاء لدرجة عدم التصديق |
| Bunlar çeşitli silahlar için sınıflandırılmamış tasarımlar. | Open Subtitles | هذه بعض التصاميم الغير مصنفة لأسلحة متنوعة. |
| -Sana bazı tasarımlar yaptık. -Şimdi zamanı değil, oğlum. | Open Subtitles | نحن لدينا بعض التصاميم من أجلك هذل ليس الوقت المناسب يا رجل |
| -Sana bazı tasarımlar yaptık. -Şimdi zamanı değil, oğlum. | Open Subtitles | نحن لدينا بعض التصاميم من أجلك هذل ليس الوقت المناسب يا رجل |
| Bu doğru tasarımlar efendim. herkes için. | Open Subtitles | هذه ياسيدي هي التصاميم الصحيحة والحقانية لكلّ شخص |
| Bana başka önerilen tasarımlar gönderdiler. | TED | فقاموا بإرسال بعض التصاميم المقترحة |
| Gönderdiğim tasarımlar onaylanmış. | Open Subtitles | التصاميم التى أرسلتُها حاذت اعجابهم |
| Rusty'nin meslektaşları, asteroidleri saptıracak bir uzay aracına ait kavramsal tasarımlar hazırladı. | Open Subtitles | الزملاء السابقين قاموا بصياغة تصاميم خيالية لمركبة فضائية يمكنها أن تغير إتجاه كويكب .. |
| Ben 13 yaşımdayken, benden çalınan tasarımlar. | Open Subtitles | تصاميم سُرقت مني حينما كنت في الثالثة عشر من عمري |
| Orijinal tasarımlar Karl Farbman tarafından yapıldı. | Open Subtitles | التصميمات الأصلية لـ كارل فاربمان. |
| Bu tasarımlar harika gözüküyor. | Open Subtitles | هذه التصميمات جميلة. |
| Bu tasarımlar çok kötü. Hayır, değil. | Open Subtitles | هراء ، هذه التصميمات سيئة |
| Ve geceleri de tasarımlar üzerine çalışırım. | Open Subtitles | و بالليل بشتغل على شوية من تصاميمي |
| Hakkında çok ümitli olduğum tasarımlar üzerinde çalışıyorum. | Open Subtitles | لديّ تصميمات أعمل عليها تثير حماستي جدًّا. |