| Başka birini ikna etmeye çalıştığınız zaman onun değerlerini tasdik etmek ve dillerindeki problemi belirtmek, onun daha anlayışlı olmasını sağlayabilir. | TED | وعندما تحاول أن تقنع شخصاً آخر، فإن التأكيد على قِيَمهم وتأطير الموضوع بلغتهم يمكن أن يساعد في جعل الناس أكثر تقبُّلاً. | 
| Bakana bütün duyularını kullanabildiğini tasdik edebilirim. | Open Subtitles | يمكنني التأكيد على تفوقه إنه قادر بشكل كامل على استخدم حواسه | 
| Plan Doğu Almanya'nın tepkisini ölçmek ve Berlin'e müttefik giriş-çıkış yetkisini yeniden tasdik etmekti. | Open Subtitles | كانت الخطة هي جس نبض ،رد فعل ألمانيا الشرقية وإعادة التأكيد على حقوق التحالف في الوصول لبرلين | 
| John her şeyi eliyle yazdı ki sonradan tasdik edilebilsin. | Open Subtitles | جون كتب كل شيء بخطه لذا ، يجب أن يكون موثوقا به | 
| John her şeyi eliyle yazdı ki sonradan tasdik edilebilsin. | Open Subtitles | جون كتب كل شيء بخطه لذا ، يجب أن يكون موثوقا به | 
| tasdik duyurunu hazırlamanın en iyi yolu bu. | Open Subtitles | افضل طريقه للأستعداد لجلسه توليك العمل | 
| Clark ve ben çok iyi arkadaş olduğumuzu, yeniden tasdik ettik. | Open Subtitles | أنا وكلارك أعدنا التأكيد بأننا صديقان حميمان | 
| Kayıt dışındayız, kendi bile bu Kongre'den ABD'yi ülkenin adı olarak tasdik eden bir yasayı bile geçirtemeyeceğini itiraf etti. | Open Subtitles | بشكل غير رسمي، حتى هو سَيُقرّ أنه لن يستطيع تمرير قانون عبر هذا الكونجرس يعيد التأكيد على الولايات المتحدة كبلد واحد. | 
| Nihai tasdik anlamına mı geliyor bu? | Open Subtitles | هذا يعني أن هذا هو التأكيد النهائي؟ | 
| Ve resmî tasdik sürecinin tamamlanması. | Open Subtitles | من ثم ننتقل إلى عملية التأكيد الرسمي | 
| Bütün Ruhlar Kilisesi'nde tasdik edildin. | Open Subtitles | التأكيد من كل الكنائس الروحية | 
| tasdik belgesi geldi. | Open Subtitles | لقد حصلتُ لتوّي على التأكيد | 
| tasdik duyurunu hazırlamanın en iyi yolu bu. | Open Subtitles | افضل طريقه للأستعداد لجلسه توليك العمل |