| - Baş belası olabilirler ama çok tatlılar. - Evet. | Open Subtitles | حسنا، هم قد يكونون صعبوا المنال، لكنّهم لطفاء جدا |
| İyi bir tatlıcı var. tatlılar şişmanlatır. | Open Subtitles | لم لا تأخذنا إالى محل الحلويات الذى قلت عنه كل الأشياء اللذيذه تُسمن |
| Daha sonra tatlılar nihayet gelir ve bayanlar da direk lavaboya gider. | Open Subtitles | إذًا التحلية وصلت أخيرًا والسيدات، رهن الإشارة، لينصرفن للمرحاض. |
| Rock konserleri, paçavralar, tatlılar, kozmetik ürünleri, sinema: | Open Subtitles | حفلات موسيقى الروك والخرق, حلويات, ومستحضرات التجميل, فيلم: |
| Tamam,farkındayım çok tatlı ve köpek gibi tüylü değiller öyle olmaları gerekse de, ama yine de yeterince tatlılar. | Open Subtitles | اعني, اناعلى علم بأنهم ليسوا رقيقين ولطيفين كما كان مقدر لهم ان يكونوا .. لكنهم لطيفين بما يكفي |
| Ve Nelle de mutfağa gelip yardım etti. Çok tatlılar. | Open Subtitles | ونيلا صديقته دخلت مع المطبخ , وساعدتنى أنهم رائعين جدا |
| Kuzenlerimle oynuyorum, çok da tatlılar ama aynı zamanda çok uğraştırıyorlar ve ben daha anne olmaya hazır değilim. | Open Subtitles | ألعب مع أولاد عمي وهم لطيفون جداً ولكنهم يحتاجون للكثير من العمل أيضاً وأنا لست جاهزة لأكون أماً |
| Çok tatlılar. | Open Subtitles | انهم رائعون جداً. |
| Bir bakmışsın tatlılar, sonra bir bakmışsın kaçıyorlar ya da Peter ya da adı her neyse onunla randevudalar ve senden seks kıyafeti tavsiyesi istiyorlar. | Open Subtitles | لا في لحظة هم لطفاء في اللحظة التالية يجن جنونهم او يذهبون في موعد مع بيتر |
| Şu posta odasındaki çocuklar. Çok tatlılar, ama dikkatsizler. | Open Subtitles | الفتيان بغرفة البريد، لطفاء ولكن مهملين |
| Çok tatlılar ve düzgün konuşamıyorlar çünkü onlar kedi. | Open Subtitles | هم لطفاء ولا يستطيعون النطق لأنهم قطط |
| İlk önce salatalar, sonra et sonra tatlılar masalara. | Open Subtitles | أولا السلطات ثم اللحم بعد ذلك الحلويات على المقعد |
| Sana aldığım tatlılar ve güzel yemekler de yardımcı olmadı tabii. | Open Subtitles | حَسناً، أَنا متأكّدُ كُلّ تلك الحلويات ووجبات عشاء مسرفة كوّمتُ عليك مَا ساعدتُ. |
| Erin, Karen, mutfakta bana tatlılar için yardım eder misiniz? | Open Subtitles | (أيرين) .. (كارين) .. أيمكنكما مساعدتى فى أعداد التحلية بالمطبخ؟ |
| Anne bana Delhi'den getirdi baharatlı tatlılar getirmiş | Open Subtitles | جلبت لي والدة زوجي حلويات بالزنجبيل |
| Kesinlikle çok tatlılar. | Open Subtitles | حسناً .. إنهما بالتأكيد لطيفين |
| Merhaba! Ne kadar tatlılar böyle! - Sizinki de çok sevimliymiş! | Open Subtitles | مرحبا , أليسوا رائعين أجل و أنظر لظرافتها |
| Yapma Brick. Seni sevdiler ve çok tatlılar. | Open Subtitles | لا يا بريك إنهم يحبوك وهم لطيفون |
| Şunlara bak çok tatlılar. | Open Subtitles | انظر اليهم , انهم رائعون |
| Ne kadar da tatlılar. | Open Subtitles | يبدوان لطيفان جداً |
| Bence çok tatlılar. Onlarla yaşamak zorunda kalan sen değilsin. | Open Subtitles | ـ أعتقد أنهن جميلات ـ أنت لا تعيش معهن |
| Çok tatlılar. | Open Subtitles | إنهم لُطفاء للغاية. |
| Beraberken çok tatlılar, değil mi? | Open Subtitles | هم جميلون سوية، أليس كذلك؟ |
| Çok tatlılar. Anlaştık mı? | Open Subtitles | إنه ظرفاء ، أتشترين؟ |
| Biraz önce az yedin, midende bu tatlılar için bir yer olmalı. | Open Subtitles | يبدو أنك أكلت في وقت سابق، يجب أن يكون هناك بعض المجال للحلوى . |
| Çocuklar...çok tatlılar. | Open Subtitles | الأولاد... فاتنون للغاية |