| Annemin gözünde, kız sahibi olmak için yapılan bir teşebbüsten başka birşey değildim. | Open Subtitles | بالنسبة لأمي، كنت مجرد محاولة للحصول على بنت |
| Bizi cinayete teşebbüsten suçlayacaklarmış. | Open Subtitles | سمعت انهم ربما يوجهون لنا تهمة محاولة القتل |
| Tecavüze teşebbüsten 12 yıla çarptırılan... | Open Subtitles | حُكم بإثنا عشر عاماً في محاولة الاغتصاب والاعتداء |
| Kocanın doktorluk lisansını alacağım, ve seni cinayete teşebbüsten tutuklatacağım. | Open Subtitles | سوف أحصل على ترخيص زوجك الطبي وسوف أحبسك لمحاولة القتل |
| Benle karakolda buluş. Öldürmeye teşebbüsten beni tutukluyorlar. | Open Subtitles | لاقني في مركز الشرطه , سوف يعتقلونني لمحاولة القتل |
| Seni tutukluyorum, yabancı. Cinayete teşebbüsten suçlusun. | Open Subtitles | غريب ، أنا وضع لك قيد الإقامة الجبرية ، تهمة الشروع في القتل. |
| "Bir sivile yasadışı madde kullandırmaya teşebbüsten... brüt suistimal. " | Open Subtitles | سوء سلوك جسيم يتعلق بمحاولة إعطاء ماده ممنوعه إلى مدنياً |
| Eğer o adam ölene kadar kan kaybederse, Bones cinayete teşebbüsten mahkemeye çıkarılır. | Open Subtitles | هذا الرجل ينزف حتى الموت, ستعتبر كتلة العظام بأنها محاولة لارتكاب جريمة |
| En iyi ihtimalle cinayete teşebbüsten yargılanacaksın. | Open Subtitles | إجلس على أقل تقدير هناك محاولة شروع في قتل |
| Mahkemede de, cinayete teşebbüsten paçayı sıyırdın diyelim. | Open Subtitles | وذهبت إلى المحكمة وخرجت بريئاً من محاولة إغتيال |
| Adam kaçırma, silahlı saldırı ve federal görevlileri öldürmeye teşebbüsten suçlanıyor. | Open Subtitles | , متهم بالخطف و الاعتداء و محاولة قتل ضابطين فيدراليين |
| Tecavüze teşebbüsten 2,5 yıl hapiste kalmış ve... 6 ay önce şartlı tahliyeyle çıkmış. | Open Subtitles | سجن لمدة 2.5 سنة بسبب محاولة الاعتداء الجنسي و اطلق سراحه بشكل مشروط قبل 6 اشهر |
| Aşağı Avusturya Eyaleti'nde doğan atlet, çok yakın bir zamana kadar banka soygununa teşebbüsten hapis yatmaktaydı. | Open Subtitles | حتيقريباهذاالمحليمنالنمسا كان يقضي عقوبة من أجل محاولة سرقة بنك |
| Cinayete teşebbüsten ağır saldırıya düşmüş ceza. | Open Subtitles | محاولة اعتيال ، اعترف بقيامه بإعتداء مسلح |
| Cinayete teşebbüsten, biz de ekibi yollayacağız. | Open Subtitles | سوفَ نَعترضه ونُوقع الفريق في محاولة قتِل |
| Ama Johnny cinayete teşebbüsten hapse girerse her şey sana kalır. | Open Subtitles | لكن لو أن جوني يُعتقل لمحاولة القتل و يدخل السجن |
| Evet, Ewan O'hara, Amerikan ordusu mensubu Teğmen Wallach'ı öldürmeye teşebbüsten tutuklanmış bulunuyorsun. | Open Subtitles | لذا , ايوان اوهارا , انت رهن الاعتقال لمحاولة اغتيال الملازم دبليو والاك من جيش الولايات المتحدة |
| Brandon Pretak, Sophia Lewis'i öldürmeye teşebbüsten tutuklusun. | Open Subtitles | بريندون بريتاك أنت رهن الاعتقال لمحاولة قتل صوفي لويس |
| Bu adamı cinayete teşebbüsten, ötekileri de hayvanlara eziyetten tutukla. | Open Subtitles | اعتقال هذا الرجل بتهمة الشروع في القتل، والباقي منهم عن القسوة على الحيوانات. |
| Patronunuz ve akıl hocanızı öldürmeye teşebbüsten yakalanmış olmak nasıl bir his? | Open Subtitles | كيف تشعر باتهامك بمحاولة اغتيال رئيسك والمخلص لك؟ |
| Narkotikten ve cinayete teşebbüsten içeri alırız adamı. | Open Subtitles | نحن ضبطناه بنية امتلاك المخدرات والشروع بالقتل |