| Güneydeki bütün bölgeler sizde kalabilir ama Teb ve bağlı olduğu Nil Nehri daha fazla Mısır kurallarına göre yönetilemez. | Open Subtitles | وكل المناطق الجنوبية تبقى لكم ولكن ثيبز والنهر العظيم الذي تقع على عاتقه لن يحملوا بعد الآن ثقل الحكم المصري |
| Narbo'dan Teb'e kadar geceleri ismimi haykıran kızlar var. | Open Subtitles | هناك نساء من ناربو إلي ثيبز يصرخون باسمي في الليل |
| Yakında Teb'in geri kalanını tufan gibi patlatacak. | Open Subtitles | قريباً, سوف ينفجر بقوة مثل الفيضان عبر بقية ثيبز |
| O halde Teb'e, kadınlarınıza, ailenize kahramanlar olarak döneceğiz! | Open Subtitles | و سنعود لطيبة لنسائكم, و عائلاتكم كأبطال |
| Teb'e girdiğimizde, zafer senin olacaktır. | Open Subtitles | و سنسير لطيبة و المجد سيكون لك |
| - Vezir, ailenin Teb'e geldiğini söyledi. | Open Subtitles | لقد اخبرني الوزير ان والديكِ قد اتوا إلى ثيبز |
| Bu arada, Teb'in lezzetleri misafirim olduğun sürece senin olacak. | Open Subtitles | بالوقت الحالي, متعة ثيبز سوف تكون لك ما دمت تبقى كضيفي |
| - Teb'e geri dönmeliyiz. | Open Subtitles | علينا العوده إلى ثيبز تستطيع ثيبز الإنتظار |
| Teb'e girdiğimizde zafer senin olacak. | Open Subtitles | عندما نقود إلى ثيبز سيكون المجد لك |
| Yokluğunda, hastalık Teb'e komple yayıldı. | Open Subtitles | خلال غيابك, لقد انتشر عبر ثيبز |
| - Neden Firavunla Teb'e geldin? | Open Subtitles | لما سافرتي إلى ثيبز مع الفرعون؟ |
| Özel Kuvvetler'e söyleyin Teb'deki her sokağı arasın. | Open Subtitles | دع الحرس الملكي يبحث بكل شارع بـ ثيبز |
| Bu hastalık Teb'e nüfuz ederse güneye ve Mısırdaki her yere ulaşır. | Open Subtitles | لو عبر هذا المرض عبر ثيبز |
| O zaman Teb'i alacaklar. | Open Subtitles | إذاً, سوف يأخذون ثيبز |
| Ailem Teb'den beni görmeye gelmişti. | Open Subtitles | اتوا والدي ليروني هنا بـ ثيبز |