| Lockhart-Gardner'i istemiyor çünkü siz bir uyuşturucu satıcısını temsil ediyorsunuz. | Open Subtitles | إنها لا تريد شركة لوكهارت وغاردنر لأنكم تمثلون تاجر مخدرات |
| Bu hafta sadece kendinizi değil okulumuzu ve ailelerimizi de temsil ediyorsunuz. | Open Subtitles | أنتم لا تمثلون أنفسكم فحسب هذا الأسبوع لكن أجيال من مدرستنا و عائلاتكم |
| İçki Yasağı Ajanları olarak Amerika'nın sunabileceğinin en iyisini temsil ediyorsunuz. | Open Subtitles | بصفتكم عملاء حظر خمور، أنتم تمثلون النخبة الأمريكية، |
| Her biriniz tek tek seçildiniz, çünkü hepiniz uzmanlaştığınız alandaki en iyi dövüş stilini temsil ediyorsunuz. | Open Subtitles | كل واحد منكم تم إختياره على حدة لأنك تمثل أفضل أسلوب للقتال فى مجالك المميز |
| Her biriniz tek tek seçildiniz, çünkü hepiniz uzmanlaştığınız alandaki en iyi dövüş stilini temsil ediyorsunuz. | Open Subtitles | كل واحد منكم تم إختياره على حدة لأنك تمثل أفضل أسلوب للقتال فى مجالك المميز |
| Size federal bir suç tuzağı kuran bir müvekkili temsil ediyorsunuz. | Open Subtitles | أنتِ تمثلين موكلًا مستعد لإيقاعك |
| Bu durumda Bay Darden'ı siz mi temsil ediyorsunuz, Bayan Clark? | Open Subtitles | آنسة (كلارك) هل تمثّلين السيد داردن) بهذه المسألة؟ ) |
| Uyuşturucu satıcısı Lemond Bishop'u temsil ediyorsunuz, öyle değil mi? | Open Subtitles | أنتم تمثلون تاجر المخدرات لاموند بيشوب، أليس كذلك؟ |
| Ailenizi, kilisenizi, ırkınızı, Tanrınızı ve bu bölgeyi bu bölümü temsil ediyorsunuz. | Open Subtitles | أنتم تمثلون عوائلكم , كنائسكم عرقكم أنتم تمثلون هذه الجناح |
| Bizleri korumaları için daha güvenli ve daha iyi teçhizat sağlayarak askeri personelimizi geliştirecek olan siz dördünüz, Birleşik Devletler savunma şirketlerinin sıradaki dalgasını temsil ediyorsunuz. | Open Subtitles | أربعتكم تمثلون الموجه القادمه من شركات الدفاع الأمريكيه التى ستقوم بتحسين حياه الأفراد العسكريين لدينا |
| Ama siz geleceği temsil ediyorsunuz. | Open Subtitles | لكن انتم ايها المتسابقات تمثلون المستقبل |
| Sen ve takımın son umudumuzu temsil ediyorsunuz. | Open Subtitles | أنت وفريقك تمثلون ملاذنا الأخير |
| Sürekli aynı kişileri işe almak yerine sizler taze kanı ve yeni fikirleri temsil ediyorsunuz. | Open Subtitles | بدلا من ترقيه نفس الوجوه من الداخل انتم تمثلون الدم الجديد , الافكار الجديده كل شئ لم تكن عليه " النواه" |
| Holyywood'daki bomba direktörleri siz temsil ediyorsunuz. | Open Subtitles | بالطبع،نعم،أقصد،أنت تمثل قنبلة الإخراج في هوليوود |
| Çok zengin, büyük ve kötü bir internet şirketini temsil ediyorsunuz. | Open Subtitles | أنت تمثل شركة إنترنت غنية سيئة السمعة |
| Anladığım kadarıyla Bay Frank Fowler'ı temsil ediyorsunuz. | Open Subtitles | حسب ما فهمت أنت تمثل السيد "فرانك فاولر" |
| Siz efendim, gerçek Amerikan Rüyasını temsil ediyorsunuz. | Open Subtitles | أنت ياسيدي تمثل الحلم الأمريكي |
| Asi ruhunuz, azminiz, densiz ama etkili konuşma şeklinlizle yeni ulusumuzun gelebileceği en iyi noktayı temsil ediyorsunuz Bay Rory. | Open Subtitles | روح تمردك وصمودك وألفاظك الشديدة ومع ذلك المؤثرة أنت يا سيد (روري) تمثل أفضل ما يمكن أن تكون عليه أمتنا. |
| Bu olaydaki herkesi siz temsil ediyorsunuz. | Open Subtitles | في الجميع تمثلين بانك يبدو المسألة هذه |
| Bu olaydaki herkesi siz temsil ediyorsunuz. | Open Subtitles | يبدو بانك تمثلين الجميع في هذه المسألة |
| Siz gezegendeki en ulu gücü temsil ediyorsunuz. | Open Subtitles | أنتِ تمثلين أعظم قوة على الكوكب |
| Bu durumda Bay Darden'ı siz mi temsil ediyorsunuz, Bayan Clark? | Open Subtitles | آنسة (كلارك) هل تمثّلين السيد داردن) بهذه المسألة؟ ) |
| Ve siz seyirci kitlesinin büyük bir kısmını temsil ediyorsunuz. | Open Subtitles | و أنتما تمثلان مجموعات مهمة كبيرة |