| termit sezonunun bitince Çin Tarçını çiçekleri menüdeki yerini alır. | Open Subtitles | ،مع رحيل موسم النمل الأبيض أصبحت زهور الكاسيا على القائمة |
| Güçlü ön ayakları sayesinde bir termit evini kolayca parçalayabilir. | Open Subtitles | لديه يدين قويتين تمكنه من تمزيق تل النمل الأبيض بسهولة |
| termit, demir oksidin ve alüminyum tozunun karışımıdır. | Open Subtitles | الثيرميت هو مركب بسيط من أوكسيد الحديد و بودرة الألومنيوم. |
| Kalorifer dairesinin iki kat üzerindeki odada yavaş yanan termit kullandım. | Open Subtitles | إستخدمت خليط بطيء الإشتعال من الثيرميت في غرفة فوق غرفة الغلاية بطابقين. |
| termit birlikleri kolonimize girerse... | Open Subtitles | لو ان النمل الابيض صدم بالجنود داخل مستعمرتنا |
| termit reaksiyonu kullanmayalı çok oldu. | Open Subtitles | مرّ وقتٌ طويل منذُ إستخدامي تفاعل الثيرمايت |
| Ne zamandan beri termit bombası yapmayı biliyorsunuz, Dr. Glass? | Open Subtitles | هل لديك اي فكرة عن صناعة الثرميت .دكتور غلاس ؟ كل ما نحتاجه هو الألمنيوم وبعض الصدأ |
| - Evimde termit olmasını istemiyorum. | Open Subtitles | -لكن لا أريد (نمل أبيض) في منزلي طوال اليوم |
| termit değilim ben, çekirgeyim! | Open Subtitles | انا لست نمل ابيض بونيكيو انا صرصار |
| Yani bu bir hücre, termit veya kuşsa, sadece etkileşim kurallarına (yasalarına) odaklanırsınız. | TED | فلو كان خلية أو نملة بيضاء أو طائر، فأنت تركز فقط على قواعد التفاعل. |
| Tanrım, Roz. termit karantinasına alınmış gibi görünüyorsun. | Open Subtitles | يا إلهي روز، تبدين كأنك غطيت لإبادة النمل الأبيض |
| Böyle büyük bir evde çok termit olmalı. | Open Subtitles | بيت كبير مثل هذا يجب أن يكون عنده الكثير من النمل الأبيض |
| Ama termit adındaki ahşap yiyen böcekler... eskiden sağlam olan bu yapının bütünlüğünü bozdu. | Open Subtitles | لكن الحشرات آكلة الخشب و التي تسمى النمل الأبيض أفسدت سلامة هذا البناء الجميل |
| termit var diye binamızı tenteyle kapattıkları için evsiz kaldık. | Open Subtitles | إنهم يرشون مبنانا للتخلص من النمل الأبيض و لهذا نحن مشردون |
| Alet kullanmada da çok hünerliler, mesela *termit toplamak için çöp kullanıyorlar. | Open Subtitles | فهي بارعة في استخدام الأدوات مثل العصي لالتقاط النمل الأبيض. |
| Üst kısımda termit kullanarak yavaş yayılan bir yangın çıkarmayı planladı. | Open Subtitles | خطته كانت إشعال حريق الثيرميت بطيء الإحتراق، و شديد الحرارة في المنطقة التى فوقها. |
| Bu, dört numaralı termit testiydi. | Open Subtitles | كان هذا إختبار الثيرميت الرابع. |
| termit yanığı oldukça kötü ha? | Open Subtitles | حروق الثيرميت سيئة للغاية، صحيح؟ |
| Sabah 8'de termit birliklerinin seferber olduğunu öğrendik. | Open Subtitles | في تمام 0800 ساعه وصلتنا رساله ان النمل الابيض عبأ للحرب |
| Bir termit kolonisine saldırmak mı? | Open Subtitles | ليهاجمو مستعمره النمل الابيض يا سيدي ؟ - ان هذا انتحاري |
| Sapan bataklık kumuna termit katılır. | Open Subtitles | المصيدة الرمال المتحركه ذو اربطة مع الثيرمايت. |
| termit yükünü doğru ayarlamak mekaniklerin ilk dalgasını bir cüruf banyosu yapacak. | Open Subtitles | تم وضع شحنة الثرميت هنا الموجة الأولى من الميكس سوف تحصل على حمّام من الخبث |
| Matthew, sanırım evde termit var. | Open Subtitles | ماثيو) أعتقد أن لدينا نمل أبيض) |
| Evinde altı milyon tane termit olabilir ve sen farkında olmayabilirsin... | Open Subtitles | يمكن أن يكون لديك ستة ملايين ...نملة بيضاء فى بيتك ولا تعلم بذلك |