| Öteki bilim adamları laboratuarlarında oyunlar oynarken Tesla çarpıcı buluşlarını aklında oluşturuyordu. | TED | بينما كان العلماء يلعبون في مختبراتهم، كان تيسلا يُنشئ اختراعاته في مخيلته |
| Tesla dünyayı aydınlatan kişi oldu, ancak bu sadece bir başlangıçtı. | TED | أصبح تيسلا الرجل الذي أنار العالم، لكن تلك كانت البداية فقط. |
| Çünkü ikisini kıyaslarsan Tesla bir nevi akıllara yer etmiş durumda bu sıralar ama gerçekte dünyayı kim değiştirdi? | TED | لأن إذا قارنت بين الإثنين ، تيسلا يملك العقلية المقاربة لأيامنا هذه ، ولكن من غير العالم فعلياَ ؟ |
| Karşınızda Tesla motorlu taşıtlarının başkan ve CEO'su Elon Musk. | Open Subtitles | والآن الرئيس والمدير التنفيذي من تسلا موتوكارس ، إيلون موسك. |
| Tesla'da çalışanlar bile bu fizik hareketlerinin üstesinden gelemezler. | TED | حتى الرجال في تسلا لايمكنهم مجابهة الفيزياء. |
| Tesla 1943 yılında ölene dek Marconi ile mücadele etti. | Open Subtitles | تيسلر قاضى ماركوني حتى اليوم الذي مات فيه في العام 1943 |
| Tesla, Almanya'da ve zannediyorum aynı şekilde Fransa'da da, alternatif akım motorunun üretimini sağlayamamış ve bu sebeple Amerika'ya gelmişti. | Open Subtitles | جاء تيسلا الي امريكا لانه حاول ان ينتج محرك التيار المتردد في ألمانيا وفي فرنسا ايضا , لكنه لم يفلح |
| Artık Tesla'nın eline, Şikago'da bir tarih yazma fırsatı geçmişti. | Open Subtitles | والان , تيسلا لديه فرصه ليغير التاريخ هناك في شيكاغو |
| Bu, geleceğin ışıldayan şehriydi ve gücünü, Nikola Tesla'nın buluşlarından alıyordu. | Open Subtitles | وكانت هذه هي المدينه الجديده اللامعه للمستقبل وكانت مضاءه بإختراعات تيسلا |
| Tesla, arkadaşlarını ve potansiyel yatırımcıları laboratuvarındaki gece yarısı gösterilerine davet ediyordu. | Open Subtitles | كان تيسلا يدعو اصدقاء ومخترعين الي ليالي طويله من الاستعراض في معمله |
| Bu Tesla'yı, hayatı boyunca saplanacağı bir takıntıya sürükleyecekti: Enerjinin kablosuz iletimi. | Open Subtitles | كان هذه بدايه لهوس أسر تيسلا لبقية حياته بث الطاقه في الهواء |
| 7 Ocak 1900 günü, Tesla bir trenle New York'a geri döndü. | Open Subtitles | في السابع من يناير عام 1900 استقل تيسلا قطارا الي مدينه نيويورك |
| Tesla ve radyo meselesi, kesinlikle çok ilginç bir meseledir. | Open Subtitles | المسأله الخاصه ب تيسلا والراديو هي بحق مسأله مثيره للاهتمام |
| 1915'te, Nobel ödülü Tesla'nın hayatına bir kez daha girmişti. | Open Subtitles | في عام 1915 دخلت جائزة نوبل حياة تيسلا من جديد |
| Bir söylentiye göre Tesla, ödülü Edison ile paylaşmayı reddetmişti. | Open Subtitles | انتشرت اشاعه ان تيسلا رفض مشاركه الجائزه مع توماس أديسون |
| Geleneksel bilim tarafından reddedilen Tesla, ilgisini yine ezoteriğe çevirmişti. | Open Subtitles | منبوذا من العلم التقليدي تحول تيسلا الي الباطنيه من جديد |
| Ama bence ben Tesla'dan çok Edison'um. | TED | ولكن أعتقد أنني أميل لإديسون أكثرمن تسلا. |
| CA: Tesla'yı elektrikli olmanın otomobilin geleceği olduğuna dünyayı ikna etmek amacıyla başlattın ve birkaç sene önce insanlar sana gülüyordu. | TED | لقد أسستَ شركة تسلا بهدف إقناع العالم أن الطاقة الكهربائية هي مستقبل السيارات، وقبل بضعة أعوام، كان الناس يسخرون منك. |
| Çok uzak bir gelecekte dahi Tesla'da bulunmak istiyorum ve bir sürü heyecan verici şeyler çıkarmak üzereyiz. | TED | أنا أنوي البقاء في تسلا مستقبلًا بقدر ما أستطيع أن اتخيل. وهناك العديد من الأشياء المثيرة التي سنصدرها. |
| Eğer Tesla'yı gerçektende öldürdüysem bu biraz sorun olacak. | Open Subtitles | لكن المشكلة أنني في الحقيقة قتلت تيسلر |
| Aynı yıl yüksek mahkeme Marconi'nin patentini iptal ederek Tesla'nın radyonun gerçek mucidi olduğunu tescil etti. | Open Subtitles | نفس العام الذي حكمت فيه المحكمة العليا أن اختراع (ماركوني) غير صالح و أعلنوا أن (تيسلر) هو من اخترع الراديو |