| -Evet öyleyim. Hayır Kardeşleri'ne katıldım. Gizli tokalaşma yöntemimiz bile var. | Open Subtitles | بلى راهبة ، انضممت لراهبات الصدقة حتى أنه لدينا مصافحة سرية |
| şanslı polis, Birleşik Devletler başkanıyla tokalaşma fırsatını yakalıyor. | TED | شرطي محظوظ تمكن من مصافحة الرئيس الولايات المتحدة , اوه ..وها هو يأتي |
| Gizli bir tokalaşma deneyebiliriz ama bunca yıl sonra beni herkesten iyi tanıdığını sanıyorum. | Open Subtitles | حسناً يمكننا الإتفاق على مصافحة سرية لكن أود أن أعتقد أنك تعرفني أفضل من الجميع بعد كل هذه السنوات |
| Elbette yarayacak. tokalaşma şekillerini falan biliyorum. | Open Subtitles | أكيد سوف ينفع أنا أعرف طريقة المصافحة الخاصة بهم |
| Arkadaşlarımızla sokakta karşılaştığımızda ya da bir iş anlaşmasını tamamlarken yaptığımız tokalaşma geleneği, doğrudan Mitraiklerin gizli tokalaşmasından gelir. | Open Subtitles | انها المصافحة العادية لأصدقائنا ' عندما نلتقي بهم في الشارع أو عندما ختم صفقة تجارية |
| Güvenlik hattında birkaç tokalaşma, belediye başkanıyla tanışma. | Open Subtitles | يصافح البعض علي امتداد صف الأستقبال, يقابل المأمور |
| Küçük insanlarla tokalaşma hakkında güzel bir şey bilmek ister misin? | Open Subtitles | هل تريدين معرفة شيء رائع عن مصافحة الأطفال؟ |
| tokalaşma esnasında geçen birçok hastalık mikrobu var. Öpüşmek daha güvenli. | Open Subtitles | عدد الأمراض التي تنتقل خلال مصافحة رقم مهول |
| Önemsiz bir temaz ya da tokalaşma olabilir. | Open Subtitles | هو يمكن أن كان اللمس الأقل، أو مصافحة. |
| Bu tokalaşma Büyük Cleveland Bankasının reklamındakine benzedi. | Open Subtitles | هذه تشبه مصافحة إعلان البنك التجاري |
| İnsan tarihindeki ilk tokalaşma tasviri dört bin senelik bir oymada, Mitras'ın Suriye Kralı Antiochus'un elini sıkmasıyla görülür. | Open Subtitles | أول نموذج للمصافحة في تاريخ البشرية بين الناس يأتي من نحت البالغ من العمر 4،000 للميثراس مصافحة أيدي الملك أنطيوخس السوري. |
| Onu Shelma Linwood'a güçlü bir tokalaşma karşılığında vermiştim. | Open Subtitles | كان مجلته المفضلة, بادلته مع شلما ينوود ل... مصافحة قوية |
| tokalaşma filan yok. | Open Subtitles | لا مصافحة باليد ولا شيء |
| - Tabii ki. - Gizli tokalaşma. | Open Subtitles | بالطبع مصافحة العهد |
| Sanırım, yeni bir gizli tokalaşma düşünmeliyiz. | Open Subtitles | علينا أن نفكر في مصافحة أخرى |
| Örneğin tokalaşma gibi, ki bu tüm insanlara göre tokalaşmanın ne olduğuna dair görüşümüzü hep birlikte biçimlendiren farklı tokalaşmaların bir toplamıdır. | Open Subtitles | كما, على سبيل المثال, المصافحة والتي هي بالنسبة لجميع الناس مجموع المصافحات المختلفة |
| İyi tokalaşma Kötü tokalaşma.. Sıkı Gevşek.. | Open Subtitles | التي تشكل معا وجهة نظرنا عن ماهية المصافحة الجيدة والمصافحة سيئة |
| Sıkı bir tokalaşma ve coşkulu bir nabersinizle devam edeceğim. | Open Subtitles | سأستقر مع المصافحة الجيدة فقط "! و "كيف هي احوالك |
| Bu yılın en iyi takım ruhu için altın tokalaşma ödülü yeni birine gidiyor. | Open Subtitles | جائزة المصافحة الذهبية لهذا العام لصاحب أفضل روح فريق... |
| tokalaşma esnasında eller arasında kalan boşluk. | Open Subtitles | المسافة بين المصافحة |
| Bir kaç tokalaşma, sonra podyuma yaklaşık yedi dakika konuşacağı yere gidiyor. | Open Subtitles | يصافح البعض , ثم يشق طريقه إلى المنصة حيث سيتحدث لمدة 7 دقائق |
| Küçük bağışları karşılığında alacakları tek şey iyi bir yemek ve kapıda bir tokalaşma olur. | Open Subtitles | كل ما ستحصل عليه هو مجرد وجبه من الطعام - و مصافحه عند الباب - ممل! |