| Neden bunun düşme ihtimaline karşı Krazy tutkalı getirmedim ki? | Open Subtitles | لم لم أحضر الصمغ اللاصق فى حال إذا وقع منه شيئاً؟ |
| Orada olacağım. Sadece şu tutkalı ellerimden çıkarayım. | Open Subtitles | سوف أوافيكِ إلى هناك، دعيني أولاً أغسل يدي من هذا الصمغ |
| Dostça kullanın yoksa tutkalı elinizden alırım! | Open Subtitles | فإما أن تلصقا بمودة وإلا أخذت الصمغ منكما! |
| Eğer kitap tamiri ile uğraşan biri iseniz, bu tutkalı kolay sayılabilecek bir biçimde çıkarabilirsiniz. | TED | إن كنت من مرمّمي الكتب، يمكنك إزالة هذا الغراء بسهولة. |
| İşlem maliyetinin hızla düşmesi değer zincirini birarada tutan tutkalı zayıflatır ve ayrılmalarına sebep olur. | TED | والهبوط الحاد في تكاليف المعاملات يضعف الغراء الذي يحمل سلاسل القيمة معا. ويسمح لهم بالانفصال. |
| Yani, şuan onun kalbine bir şeyler olmuşsa Fevicol tutkalı gibi yapışır! | Open Subtitles | ... إذن ... عندما تضع شيئاً فى قلبها ... تلتصق به مثل صمغ فيفيكول ... |
| Hiçbir şey tutkalı insan terinden daha iyi çıkartamaz. | Open Subtitles | لا شيء يفصل الصمغ أفضل من العرق البشري |
| Tâbii ki, Krazy tutkalı. Tâbii ki! | Open Subtitles | بالطبع، الصمغ اللاصق. |
| Ghanshyam... tutkalı ver. | Open Subtitles | غانشيام . . أعطني الصمغ |
| #tutkalı yedim ve tadını beğendim.# | Open Subtitles | لقد أكلت الصمغ" "و أعجبني الطعم |
| tutkalı kasıtlı olarak bitirdin! | Open Subtitles | لقد إستنفدت الصمغ عن عمد! |
| #Öğretmen, tutkalı yeme dedi.# | Open Subtitles | "المعلّمة قالت لا تأكل الصمغ" |
| tutkalı getir. | Open Subtitles | احضري الصمغ |
| Yıkımlarımızın ilacı, toplumumuzun tutkalı. | Open Subtitles | المسكن لفوضويتنا. الغراء لمجتمعنا. |
| Küçük Hanım'a tutkalı karıştırdığımız yeri göster. | Open Subtitles | أظهر لآنستكِ أين تذهبين لخلط الغراء |
| tutkalı ver Charlie. tutkalı ver çabuk. - Ne? | Open Subtitles | (تشارلي) يجب ان تحضر الغراء ماذا؟ |
| - tutkalı buldum büyükanne. | Open Subtitles | -لقد وجدت الغراء يا جدتي |
| - Senin değil! Tüm ailenin tutkalı! | Open Subtitles | -إنه ليس صمغك بل صمغ العائلة |
| İnşaat tutkalı. | Open Subtitles | . صمغ البناء |