| Eğer o tuzakları kurmaya vakti olduysa, mekanını gizlemek için de olmuştur. | Open Subtitles | وإذا تسنى له عمل تلك الفخاخ فسيمكنه أن يخفي مكان إقامته جيدًا |
| Sersemletici silahlar, ağlar ve ayı tuzakları falan satın aldılar. | Open Subtitles | اشتروا بنادق التخدير وبعض الفخاخ والشباك |
| Yatmadan tuzakları kurarsın, tamam mı? | Open Subtitles | يمكنك تعيين الأفخاخ الليلة قبل النوم , حسنا ؟ |
| Demek takip cihazı bulunan yiyecek tuzakları kurma zahmetine bile katlanmışlar. | Open Subtitles | إذن فقد تكبدوا عناء نصب أفخاخ من الطعـام |
| - El yapımı bomba ya da bubi tuzakları falan mı hazırlayacaksın? | Open Subtitles | ستصنع بعض القنابِل المنزلية أو فخاخ متفجرة أو أيَّ شيء، صحيح؟ كلا. |
| Prizlerde koruyucu yok. Daha o noktaya gelmemiştik. Evin her tarafında elektrik ve merdiven tuzakları var. | Open Subtitles | لا يوجد مقابس محمية، لم نحصل عليها بعد في جميع أرجاء المنزل الكهرباء في الطابق الأرضي بمثابة مصيدة موت |
| Biliyor musun, arkadaş olabilir, tuzakları görebilir, iki kişilik bisiklete binebiliriz. | Open Subtitles | يمكننا أن نكون شركاء نحمي بعضنا ونراقب الفخاخ |
| Binlerce isyancı Birleşik Devletler askerlerine karşı saldırılar düzenliyor ve bubi tuzakları kuruyor. | Open Subtitles | يعتقد أن هناك متمردون بالألاف يعدون الدفاعات ويهاجمون القوات الأمريكية وينصبون الفخاخ |
| Onlar tuzakları koruyorlar yani kendi tankları engel olmayacaktır. | Open Subtitles | وهي تغطي الفخاخ ذلك لن يعوق الدبابات الخاصة بهم. |
| Sizin önceki raporunuzda Polonya sınırındaki tank tuzakları hakkında endişeniz vardı. | Open Subtitles | التقرير السابق الخاص المعني الفخاخ دبابات على الحدود البولندية. |
| Kurtlar yollarındaki tuzakları görme konusunda uzmanlardır. | Open Subtitles | الذئاب بارعون في رؤية طريقهم بين الفخاخ. |
| Silahları ve tuzakları yok ettik. Avcı arabasını bile yok ettik. Hepsi gitti. | Open Subtitles | لقد دمرنا الأسلحى و الأفخاخ و دمرنا عربة الصيادين |
| Bu adamın nasıl bubi tuzakları kuracağı hiç belli olmaz. | Open Subtitles | ـ إنه مُجرد مطعم ـ أنت لا تعيّ مقدار الأفخاخ التي ينصبها هذا الرجل |
| Küçük dağ sıçanının el kitabında, bubi tuzakları hakkında ne yazıyor? | Open Subtitles | ما الذي يقوله كتاب "كشافة السناجب" للمبتدئين عن الأفخاخ ؟ |
| Çünkü tek endişelenmemiz gereken şey ayı tuzakları değil. | Open Subtitles | لأن أفخاخ الدببة ليست الشيء الوحيد التي يجب علينا الخوف منها |
| Anne, itiraf ediyorum Sahte bir dünyanın tuzakları | Open Subtitles | أمي, أعترف أن أفخاخ العالم المزوّر |
| - El yapımı bomba ya da bubi tuzakları falan mı hazırlayacaksın? | Open Subtitles | ستصنع بعض القنابِل المنزلية أو فخاخ متفجرة أو أيَّ شيء، صحيح؟ كلا. |
| Tuzaklara dikkat edin. Kuş tuzakları, çocuk tuzakları.. | Open Subtitles | إحذروا من الفخاخ، فخاخ الأطفال وفخاخ الطيور |
| Lloyd'un fare tuzakları. | Open Subtitles | ومما يبدو أنّه مرض معدي مصيدة (لويـد) للجرذان |
| görür tuzakları. İspanyol palaları. duyar kulağında çalan davulları. | Open Subtitles | كمائن ، شفرات أسبانية طبول فى أذنيه |
| Hayır, ama fareler delik açmaya başladıklarında, tuzakları indirebiliyorlar. | Open Subtitles | لا ، و لكنهم يضعون المصائد .. أول ما يدفع الناس الإيجار |
| Babam şehre gitti, tuzakları kurmak için de sana ihtiyaç olduğunu söyledi. | Open Subtitles | ابي ذهب للمدينة قال يجب عليك انت ان تزرع الافخاخ |
| İçeri girmeye çalışanlar ölsün diye bubi tuzakları kurmuşlar. | Open Subtitles | مكان مصائد المغفلين إذا حاول أي شخص الدخول سيموت |
| Almanların karşısında geri çekilirken tellerle kurulmuş bubi tuzakları bırakırdık. | Open Subtitles | ..عندما نمنح أرضاً للألمان كنّا نترك خلفهم أفخاخاً ملغّمة يتم تفعيلها عن طريق الأسلاك |
| Onlar tuzakları kursun... | Open Subtitles | دعهم يقعون في الفخوخ |