| Tycho'nun gözlemleri Kepler'in eliptik yörüngeleri ve Galileo'nun keşifleri üzerine kurulmuştu. | Open Subtitles | مبنية على مشاهدات تايكو و مدارات كبلر البيضاوية و اكتشافات جاليليو |
| Tycho Antlaşması'nı çiğnemekten tutuklusun. | Open Subtitles | أنت رهن الإعتقال لإنتهاك قسم 4153 من معاهدة تايكو. |
| Tycho kendi bilim geleneğini başlattı. Sadece bilgi ve teorilerden değil, verilerden de oluşan bir bilim. | Open Subtitles | تايكو صاحب السبق من حيث أن العلم ليس فقط معلومات أو نظريات ولكن بيانات |
| Tycho'nun yaptığı şey bilimin doğuşu açısından çok önemli bir şeyi simgeliyordu. | Open Subtitles | ما قام به تايكو كان شيئاً هاماً للغاية في تقدم العلوم |
| Tycho'nun gözlemleriyle Mars'ın dairesel yörüngesine uyan, iki dakikalık açı değerini bulmuştu. | Open Subtitles | لإيجاد القيم المرتبطة بمدار كوكب المريخ والتى تتفق مع أرصاد تيخو براهى ، وهى 2 دقيقة قوسية |
| İmparatorlukta yas sürerken Kepler Tycho'nun devasa yıldız verilerini araklamaya başlamıştı. | Open Subtitles | وحين كانت تعقد الجنازة اختلس كبلر مجموعة البيانات الهائلة عن النجوم التي لدى تايكو |
| Ama ne yaparsa yapsın, dairesel yörüngeler Tycho'nun gözlemleriyle uyuşmuyordu. | Open Subtitles | ولكنه مع ذلك لم يستطع أن يجعلها تدور كما وردت في مشاهدات تايكو |
| Tycho Brahe, Johannes Kepler ve Galileo Galilei. | Open Subtitles | تايكو براهي و يوهانز كبلر و جاليليو جاليلي |
| Benim Yoshiro Nakamatsu ya da Tycho Brahe gibi deli olduğumu düşünebileceğini anlıyorum ama onlarsız gezegensel hareket yasalarına veya basit taksi metrelerine sahip olamazdık. | Open Subtitles | وانا لاحظت بانك تعتقدين باني مجنون مثل يوشيرو ناكاماتسو أو تايكو برايي، ولكن بدونها، |
| Kibar bir şekilde Tycho'daki casusunu ödünç alıp alamayacağımı sordum. | Open Subtitles | " لقد طلبت بأدب إستعارة جاسوسه في محطة " تايكو |
| Anlaşıldı Tycho. Bizim radarımızdan da çıktı. | Open Subtitles | للعلم ، تايكو لقد اختفى ايروس من رادارنا أيضا |
| Mesajlar Tycho İstasyonu aracılığıyla bildiriliyor. | Open Subtitles | أي رسالة لهم سيكون عليها المرور من خلال محطة تايكو |
| Nauvoo yüzünden Tycho Şirketi'ne ve bana dava açtılar. | Open Subtitles | لقد رفعو دعوى قضائية بشأن نوفو ضد شركة تايكو وضدي |
| Tycho Trafik Kontrol, Rocinante acil çıkış talep ediyor. | Open Subtitles | تايكو تي سي, هذا روسيننتى يطلب تحرير المشابك للطوارئ |
| Amma velakin şu korkunç yeni silahı beraberinde Tycho'ya götürüp sırları kendine saklamak konusunda elinden geleni yaptın. | Open Subtitles | ولكن بدلا من ذلك إحتفظت بما استطعت من هذا السلاح الجديد الرهيب وأعدته إلى تايكو معك |
| Cortazar'ın çalışmalarının Tycho'nun normal kayıtlarında herhangi bir iz bırakmamasını sağladık. | Open Subtitles | لقد تأكدنا من أن كورتازار لم يترك أي آثار لعمله في سجلات تايكو العادية |
| Tycho'nun böyle bir amaç için inşa edilmediğini biliyorum. | Open Subtitles | ولم يبنى تايكو للتعامل مع أي شيء من هذا القبيل اعرف |
| Tycho T.K. Fred Johnson bizzat izin verene kadar kenetleri serbest bırakmayı reddediyor. | Open Subtitles | تايكو ت. يرفض الافراج عن المشابك حتى يعطي فريد جونسون تفويضه الشخصي |
| İşte bu tam olarak Tycho Brahe ve arkadaşı ya da asistanı, Johannes Kepler'in 1600'lü yıllarda yaptığıydı. | TED | وهذا بالفعل ماقام به "تايكو براي" وصديقه أو مساعده فعلها كذلك "يوهانس كبلر" في القرن السادس عشر |
| Elips Tycho'nun gözlemlerine çok güzel bir şekilde uydu. | Open Subtitles | اتفق القطع الناقص مع أرصاد تيخو براهى بشكل رائع |