| ultraviole tamam, kağıt tamam. Su işaretleri, mürekkep, hepsi tamam. | Open Subtitles | ،تم التحقق من الأشعة فوق البنفسجية والأوراق والعلامات في نسيج الأوراق والحبر، تم التحقق من جميعها | 
| Bu ışık kaynağı hem gözle görülür hem de ultraviole ışınları gösterebiliyor. Angela'dan zeka fışkırıyor. | Open Subtitles | هذا طيف الوان كامل يُحاكي الطيف المرئي وطيف الأشعة فوق البنفسجية | 
| Aslında güneşinkine benzer ultraviole ışını bu. Hadi canım! | Open Subtitles | ان تلك السيوف تطلق اشعة فوق البنفسجية مشابهة لاشعة الشمس | 
| O bitkiler için ultraviole ışık kullanıyordu. | Open Subtitles | أجل, لديها مصابيح أشعة فوق بنفسجية لتنمو النبات المخدر | 
| Onun için tek gerekli olan biraz sevgi, ultraviole ışık, potasyum,... ve dürüst biri olarak büyüecek. | Open Subtitles | كل ما يحتاجه هو بعض الحب وأشعة فوق بنفسجية, والبوتاسيوم, وسينمو ليصبح شخصاً جيداً. | 
| Sonra, elbette, her zaman için günışığı... ultraviole ışınlar. | Open Subtitles | بالطبع و أشعة الشمس أشعة فوق البنفسجية | 
| ultraviole ışıkları. | Open Subtitles | الأشعة فوق البنفسجية. |