| Yüce olmak ve yükseklere ulaşmak istemenin utanılacak bir yanı yok. | Open Subtitles | لأنك لم تكن راضياً بحياتك الصغيرة البائسة. لا عيب في رغبتك أن تكون عظيماً أو في الارتقاء. |
| Yas tutmanın utanılacak bir yanı yok. | Open Subtitles | لا عيب في الحزن |
| Çalışmanın utanılacak bir yanı yok. | Open Subtitles | لا عيب في العمل الجاد |
| Hey, hey, hey. Yaşamak istemenin utanılacak bir yanı yok. | Open Subtitles | ليس عاراً أن ترغب في العيش |
| Victoria, hademeyle çıkmanın utanılacak bir yanı yok. | Open Subtitles | (فيكتوريا)، مواعدة بواب ليس عاراً |
| Yapma ama meraklı olmanın utanılacak bir yanı yok. | Open Subtitles | هيا ليس هناك عيب في ان تكوني فضوليه |
| Saklamaya çalıştı ama ona da söyledim, Sam'e de üzgün hissetmenin utanılacak bir yanı yok. | Open Subtitles | لقد حاول إخفاء الأمر لكنني أخبرته و أخبرتُ (سام) بأنه ليس هناك عيب بالشعور بالحزن |
| Vince, gay rolü oynamanın utanılacak bir yanı yok. | Open Subtitles | اسمع يا (فينس)، لا عيب في لعب دور شاذ |