| Rüyanın en güzel yerinde uyandırdın. | Open Subtitles | لقد أيقظتني قبل أحظى بـإفضل جزء من الحلم |
| Beni, onun tatil planlarını anlatmak için mi uyandırdın? | Open Subtitles | هل أيقظتني لكي أشاركه خططه لقضاء أجازته؟ |
| Hayır, ama karımı ve çocuklarımı uyandırdın, sik kafalı. | Open Subtitles | كلا، لكنك أيقظت زوجتي وأبنائي يا مغفّل |
| Bu adamı işin içine sokarak uyuyan bir canavarı uyandırdın. Hepimizinkinden daha büyük bir yapılacaklar listeleri var. | Open Subtitles | لقد أيقظتي وحشاً نائماً عندما استدعيتي هؤلاء الناس |
| uyandırdın işte! | Open Subtitles | لقد أيقظته مرحبا ؟ |
| Beni onun tatil planlarını paylaşmak için mi uyandırdın? | Open Subtitles | هل أيقظتني لكي أشاركه خططه لقضاء أجازته؟ |
| Madem kafanda hiçbir soru işareti yok, ozaman bunu söylemek için beni niye uyandırdın? | Open Subtitles | ألم يكن لديك شكوك، فلماذا أيقظتني لإخباري؟ |
| Yatağıma geri dönebileceğimi söylemek için mi beni uyandırdın yani? | Open Subtitles | إذن أنت أيقظتني لتخبرني بأن أعود لسريري؟ |
| Umarım beni yaşlı bir adamın sağlığından daha önemli bir konu için uyandırdın. | Open Subtitles | أرجو أنّكِ أيقظتني لسبب أهمّ من صحّة رجُلٍ مُسِّن |
| uyandırdın beni. Daha yataktayım. Pazar sabahı sonuçta anne. | Open Subtitles | لقد أيقظتني , مازلت في سريري في صباح السبت أمي |
| Ben de çoktandır ölmüş olan sevme isteğini tekrar uyandırdın. | Open Subtitles | لقد أيقظت الحب في من جديد ... ذلك الحب اللذي قتلته من نفسي منذ زمن طويل |
| Büyük ve korkunç devi uyandırdın. Ne ile beslendiğini bilir misin? | Open Subtitles | أنت أيقظت للتو وحش "ييتي" البغيض العملاق وهل تعلم على ماذا يتغذّى؟ |
| Bu adamı işin içine sokarak uyuyan bir canavarı uyandırdın. | Open Subtitles | لقد أيقظتي وحشاً نائماً عندما استدعيتي هؤلاء الناس |
| Onu bir kez uyandırdın. | Open Subtitles | لقد أيقظته مرة |
| Ve başarısız olarak bu uyuyan devi uyandırdın. | Open Subtitles | و كفشل انت ايقظت العملاق النائم |
| Pekala, bu olaydan sonra tekrar oraya gittin, kızı uyandırdın, onunla konuşmaya çalıştın, parasını geri ödeyeceğini söyledin. | Open Subtitles | إذا ذهبت هناك لاحقاً بعد هذا ايقظتها , حاولت الحديث معها مجدداً اهبرتها انك ستعيد مالها |
| Beni uyandırdın. Pazar sabahları geç kalkıyorum anne. | Open Subtitles | لقد أيقظتيني ، مازلت أتواجد بالسرير إنه صباح الأحد يا أمي |
| Beni gecenin bir yarısı atçılık oynamak için mi uyandırdın! | Open Subtitles | هل أيقضتني لكي نلعب لعبة الحصان في منتصف الليل؟ |
| Gecenin köründe bizi uyandırdın, meşhur alışveriş listelerinden birini verdin. | Open Subtitles | لقد أيقظتنا في الليل , و أعطيتنا واحدة من قوائم تسوقك. |
| Beni uyandırdın. | Open Subtitles | كنت أيقظني. انا كنت نائم. |
| Vay canına. Bir dakika, sabahın köründe beni patronum olmak üzere Seattle'a geleceğini haber vermek için mi uyandırdın? | Open Subtitles | تنجح. قمتي بإيقاظي منذ بزوغ الفجر |
| Onu uyandırdın. | Open Subtitles | انتما قمتما بإيقاظه من النوم |
| Beni bunu söylemek için mi uyandırdın? | Open Subtitles | ايقظتني لتقولي لي هذا ؟ |
| Havadan sudan konuşmak için mi beni sabahın 5 inde uyandırdın? | Open Subtitles | ايقظتينى ف الخامسة صباحا فقط لهذه الدردشة؟ |
| Ruhumu uyandırdınız. Adamım, ruhumu uyandırdın! | Open Subtitles | أنت، يا رفيق، أيقضت روحي! |