Nansen Uluslararası Mülteciler Ofisi, bu uygulanabilir stratejiyi tanımasıyla Nobel Barış Ödülü'nü aldı. | TED | والمكتب الدولي للاجئين حصل على جائزة نوبل للسلام تقديراً لهذ الاسترتيجية القابلة للتطبيق. |
Güzel, Çünkü senin bu düşüncelerin senin ofisin için tamamen uygulanabilir. | Open Subtitles | جيد, لأن فكرة ان توجد في مكتب كهذا قابلة للتطبيق تماما |
Bunlar varlığı sürdürülebilir, ölçeklenebilir ve finansal açıdan uygulanabilir çözümler. | TED | هذه الحلول قابلة للتطبيق وقابلة للتطوير وذات جدوى مالية. |
Ancak daha önce söylediğim gibi, aynı mantık bulaşıcı hastalıklar ile ilgili pek çok alana uygulanabilir, uygulanmalı da. | TED | و لكن كما قلت منذ قليل, هذا النوع من المنطق ينطبق على الأمراض المعدية, و ينبغى أن يكون كذلك. |
Bunu günlük spa ziyaretlerimde buldum ama tam olarak uygulanabilir. | Open Subtitles | أجريت هذا التقسيم للحمّامات لكنه ينطبق كذلك على الوكالات |
Ama bu,tekrar söylüyorum,her organa uygulanabilir. | TED | أؤكد لكم أنها فكرة قابلة للتنفيذ على أي عضو |
Sanırım bu basit bir fikir. Ve hayatın bütün alanlarında uygulanabilir. | TED | أعتقد انه مفهوم بسيط يمكن تطبيقه في جميع مجالات الحياة |
Bu teknikler problem çözmede kullanılabilir-- problem çözme işlemine çeşitli alanlarda uygulanabilir. | TED | هناك طرق يمكن إستخدامها يمكن تطبيقها في مجموعة كبيرة من حلول المشاكل |
Bir başlık kesinlikle bu araştırmanın sonuçlarının genellikle uygulanabilir olduğunu iddia etmemelidir. | TED | لا يجب على العناوين أن تنشر نتائج هذا البحث والتي تكون في العادة قابلة للتطبيق. |
Vampiri kazığa sokma imtiyazı uygulanabilir olsaydı inan bana şu an burada oturuyor olmazdın. | Open Subtitles | إن كان غرس وتد في مصاص دماء من الأسرة الملكية خيار قابل للتطبيق صدّقني، لن تكون جالساً هنا |
Size olan ihtiyacımız ise kurula yapacağınız sunum kısmında geniş kapsamlı bir medya peketi ve uygulanabilir iş modelleri ile, tamam mı? | Open Subtitles | نحتاجكم أن تقدموا للمجلس بباقة شاملة إعلامية ونموذج عملي قابل للتطبيق حسناً؟ |
Eğer karenin mesela 24 kesme noktası olsaydı bu uygulanabilir olmazdı ama sadece 8 nokta ile birçok mantıklı seçim var. | TED | هذا لن يكون قابلاً للتطبيق لو كان للمربع، على سبيل المثال، 24 نقطة قطع، ولكن بثمانيةٍ فقط هناك العديد من الخياراتِ المعقولة، |
Doğru mu? Yani, neredeyse genelgeçer olarak, son teknolojinin daha ucuz maliyetli ve yerelde uygulanabilir bir versiyonunu bulmaya çalışarak daha iyi hale gelirsiniz. | TED | صحيح؟ لأنك أفضل حالاً ، تقريباً على مستوى الكون، بالنظر إلى نموذج منخفض التكلفة وقابل للتطبيق محلياً لآخر صيحات التكنلوجيا. |
Ve bu hükümetin her kademesinde uygulanabilir mi? | Open Subtitles | هذا ما قلته وهذا الرأي ينطبق على كل درجات الحكومة؟ |
Yakın takip doktrini, yalnızca memur diğer yetki alanını alarma geçirecek zaman bulamadığı acil durumlarda uygulanabilir. | Open Subtitles | مبدأ ملاحقة الجاني ينطبق فقط على الحالات الطارئة عندما لا يكون لدى الشرطي وقت |
Bence aynı yöntem topluma da uygulanabilir. | Open Subtitles | فالمجال مفتوح دوما للنقض و الدحض أو التشكّك، و هذا ينطبق أيضا على المجتمع |
Çok kötü bir ifade ama dedektiflik işine uygulanabilir. | Open Subtitles | إنه تعريف سيء جدا ولكنه ينطبق على عمل المحقق |
Çünkü bu yürü ve konuş düşüncesiyle işler daha yapılabilir, sürdürülebilir ve uygulanabilir olmaya başladı. | TED | لأنه عندما حدث ذلك مع فكرة السيرعلى الأقدام والحديث أن الأمور أصبحت قابلة للتنفيذ ومستدامة وقابلة للحياة. |
Önümde bir briket var. ve yarısını nanoteknoloji sprey ile kapladık. Bu sprey neredeyse her tür malzemeye uygulanabilir. | TED | ما لدي هنا هو طابوق و قد قمنا غطينا نصفه برذاذ تقنية النانو و الذي يمكن تطبيقه تقريباً على أي مادة. |
Uzun zamandır düşünüyorum, bu çevremizdeki alanlara nasıl uygulanabilir diye mesela, ekolojik olarak, tamam mı? | TED | وكنت افكر حول كيف يمكن تطبيقها على جميع الاصعدة، ابتداء من ,لنقل, الصعيد البيئي, حسنا. |