| Bizim yöntemlerimize uymak için her çabayı gösterecek. | Open Subtitles | و أنا متأكدة من أنها ستبذل جهدها في إتباع طرقنا. |
| Bu hapishanede hayatta kalmak istiyorsan ne kadar hoşuna gitmese de kurallara uymak zorundasın. | Open Subtitles | خصوصا في مكان كهذا ،إذا أردت البقاء على قيد الحياة في هذا المكان عليك إتباع القوانين لامحالة |
| Kafalarımızı vurmuyoruz. Dostum, burda kalmak istiyorsan, birtakım kurallara uymak zorundasın. | Open Subtitles | يا رجل ، اذا اردت السكن معي فعليك ان تتبع بعض القواعد |
| Kraliyet ailesinin geleneksel kurallarına uymak zorundayız. | Open Subtitles | ويجب أن تطيع القواعد التقليدية للعائلة المالكة |
| Ancak kanunlara uymak ile kendinizi ve ailenizi beslemek arasında seçim yapmak zorunda kalırsanız işi yine de yapacaksınız ve riski alacaksınız. | TED | لكن إذا كنت مجبرا على الاختيار ما بين إطاعة القوانين وإطعام نفسك أو عائلتك، ستقوم بالعمل على أي حال، وستجازف. |
| Prosedüre uymak zorunda olduğunu biliyorum, ama beni dinle. | Open Subtitles | انا اعرف انك ستلتزم فى اتباع الاجراءات و لكن ساعدنى فى الخروج من هنا |
| Herkes onun dediğine uymak zorundaydı. Ama o yine de kontrol için birini gönderdi. | Open Subtitles | قال أن على الجميع الإلتزام بذلك لكنه أرسل شخص ليتحقق |
| - Biliyorsunuz ki emirlere uymak zorundayız. - Sence tren soyguncusuna benziyormuydu? | Open Subtitles | إننا فقط نتبع الأوامر هل يبدو لك أنه كان سيسرق القطار؟ |
| Çılgın adam bizi ifşa etme gücüne sahipken emirlerine uymak zorundayız. | Open Subtitles | طالما أن هذا المجنون لديه القوة لاستغلالنا, علينا أن نطيع أوامره. |
| Endişelenmek benim görevim, kurallara uymak benim görevim! | Open Subtitles | واجبي أن أقلق عليكم. واجبي هو إتباع القواعد. |
| Mayınların nerede olduğunu biliyorum ama benim talimatlarıma aynen uymak zorundasın. | Open Subtitles | أعرف أين موقع الالغام، لكن سيتوجب عليك إتباع تعليماتي بالحرف |
| Ama yine de bazı prensiplere uymak zorundasınız, anladınız mı? | Open Subtitles | ولكن لا يزال عليك إتباع بعض الإرشادات، حسناً؟ |
| Talimatlarıma uymak bu kadar zor muydu? | Open Subtitles | أكان صعباً جداً إتباع تعليماتي؟ |
| Sadece , ne olur olursa olsun unutmayın, her zaman çok içgüdülerine uymak zorundadır. | Open Subtitles | تذكر فقط ، سواء ماذا سيحصل يجب عليك أن تتبع غرائزك أنت أيضاً |
| Tek yapman gereken dinleyip talimatlara uymak. | Open Subtitles | كل ما عليك فعله هو أن تنصت و تتبع الإرشادات |
| Yaşamına devam etmek istiyorsa kurallarımıza uymak zorunda. | Open Subtitles | إذا كانت تريد النجاة فعليها أن تتبع قوانينا |
| Bazen sinirleneceğin emirlere uymak zorunda kalırsın. | Open Subtitles | أحيانا، عليك أن تطيع أوامر أن قلبك يكره. |
| Sizden, adamlarımın katledilmesi halinde sizin emirlerinize uymak zorunda olduğumu belirten bir mektup ...yazmanızı isteyecektim | Open Subtitles | أفكر أن أطلب خطابا يفيد أني قد أجبرت على إطاعة أوامرك فى حاله تعرض رجالى للذبح |
| Periyodik olarak herkese uydurabiliriz Tek yapıIması gereken adımlara uymak | Open Subtitles | نظرياً، يمكنك أن تعطيه إلى أي أحد وسيتقلصون في الحال ما عليك سوى اتباع الخطوات |
| Artık kurallara uymak, Sonuçlarını düşünmek, | Open Subtitles | لا مزيد من طاعة الأوامر، أو الخوف من العواقب، |
| Aptalca bir şeye kalkışmayın. Yasalarımıza uymak zorundasınız. | Open Subtitles | لا تقدم على التصرف بحماقة عليك الإلتزام بالقوانين. |
| uymak ve kan basıncı ilaçlarını ayarlamak zor. | TED | إنه لمن الصعب الالتزام والتكيف مع أدوية الضغط التي لديك. |
| Çok küçüklerin dünyası, atomik seviyede, bizim bildiğimiz kanunlara, yaşantımızda alışmış olduğumuz tüm nesnelerin, elmalar ve portakalların ve günlük yaşantımızın kanunlarına neden uymak zorunda olsun? | Open Subtitles | على المستوى الذرى, لماذا يجب أن يطيع هذا العالم نفس نوع القواعد والقوانين |
| Yapabileceğim tek şey mahkeme kararına uymak. | Open Subtitles | كلّ ما بوسعي فعله هو الامتثال لأمر المحكمة |
| Kurallara tamamen uymak zorundasın. | Open Subtitles | القواعد التى يجب أن تمتثل لها بالتمام والكلية0 |