| Lockhart-Gardner'i istemiyor çünkü siz bir uyuşturucu satıcısını temsil ediyorsunuz. | Open Subtitles | إنها لا تريد شركة لوكهارت وغاردنر لأنكم تمثلون تاجر مخدرات |
| Polis hiç uyuşturucu satıcısını bırakır mı? | Open Subtitles | أتعتقدين أن شرطياّ يطلق سراح تاجر مخدرات بأنذار؟ |
| Eğer adama tanıtıldı olacak. Oh, uyuşturucu satıcısını anlamına gelir. | Open Subtitles | ـ سوف يتم تقديمك إلى الرجل ـ تقصد تاجر المخدرات |
| uyuşturucu satıcısını nasıl soyduklarından bahsetmeye başladılar. | Open Subtitles | بدأوا التحدث عن كيف أنهم سرقوا تاجر المخدرات هذا |
| Bu memurun ve adamlarının iki uyuşturucu satıcısını bir sokakta soyup öldürmelerinin görüntüleri. | Open Subtitles | ...وهى لجريمة قتل قام بها هو وهؤلاء الشرطة لإثنين من تجار المخدرات فى داخل زقاق |
| Bir topçu çavuşu, ailesini öldüren Meksikalı bir uyuşturucu satıcısını öldürmüştü. | Open Subtitles | رقيب مدفعي شاب أردى مروج مخدرات مكسيكي قتل عائلته |
| Bir yandan Chicago'nun en üst düzey uyuşturucu satıcısını temsil ederken, ...diğer yandan da bizi temsil etmeniz sıkıntı yaratmaz mı? | Open Subtitles | ألن يكون الأمر صعبًا؟ أن تمثلوا أكبر تاجر مخدرات في شيكاغو وفي الوقت نفسه تمثلوننا؟ |
| Seninle aynı odada olursam uyuşturucu satıcısını yakalamak daha kolay olur. | Open Subtitles | حسنا,نعم,هذه ستكون اسهل طريقه لاطارد تاجر مخدرات لو كنت فى نفس الغرفة |
| Evet, ihtiyacım olan, şehirde en tepedeki uyuşturucu satıcısını altetmek için bir neden | Open Subtitles | نعم, لأن هذا ما أحتاجه كدافع لهزيمة أقوى تاجر مخدرات في المدينة |
| Hayır, ama şehirdeki en tepedeki uyuşturucu satıcısını seçmiş. | Open Subtitles | لا, ولكنه مكّن أقوى تاجر مخدرات في المدينة |
| On yıl önce bir gece timi tanınan bir uyuşturucu satıcısını arıyordu. | Open Subtitles | في ليلة ما قبل 10 سنوات قام فريقها بتفتيش منزل من اجل تاجر مخدرات معروف |
| İşimiz her bir uyuşturucu satıcısını takip etmek. | Open Subtitles | و عملنا هو مطاردة كل تاجر مخدرات |
| Şu çantayı kaset bandıyla kafasına bağlayan uyuşturucu satıcısını hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هل تتذكرى تاجر المخدرات هذا الذى كان يضع حقيبة المسجل على رأسة ؟ |
| Üç yıldır kovaladığımız uyuşturucu satıcısını yakaladın. | Open Subtitles | قبضتِ على تاجر المخدرات الذي كنا نطارده لثلاث سنوات. |
| Kariyerinde sürekli uyuşturucu satıcısını oynardı sonra da oyunculuğu bıraktı. | Open Subtitles | لقد حقق مسيرته المهنية من لعب دور تاجر المخدرات |
| Bilmiyorum. Çalıştığı uyuşturucu satıcısını araştırıyoruz. | Open Subtitles | نحن نحقق في تاجر المخدرات الذي يعمل معه |
| - uyuşturucu satıcısını Bishop'ın ekibinden biri olarak belirlediler. | Open Subtitles | هوية تاجر المخدرات كواحد من رجال بيشوب |
| Bu memurun ve adamlarının iki uyuşturucu satıcısını bir sokakta soyup öldürmelerinin görüntüleri. | Open Subtitles | وهى لجريمة قتل قام بها هو وهؤلاء... الشرطة لإثنين من تجار المخدرات فى داخل زقاق |
| Sen tut iki uyuşturucu satıcısını vur sonra da kalk, görülme riskine girip bu kızı hastaneye götür. | Open Subtitles | لقد قتل إثنين من تجار المخدرات ولم يتم التعرف عليه... ثم جلب هذه الفتاة للمستشفى |
| Bunu sürdürüyorsun, ama başka bir uyuşturucu satıcısını işinden edeceksin. | Open Subtitles | احتفظ بهذا سوف نخرج مروج مخدرات آخر من العمل |
| NCIS'in bir kadın uyuşturucu satıcısını neden yakalayamadığını bilmek istiyor. | Open Subtitles | يريد أن يعرف ، لمـاذا الشعبة لم تنسق بنجاح... عملية مطاردة تاجرة مخدرات واحدة. |
| "Acemice yapılmış sahte paralar uyuşturucu satıcısını ele verdi. " | Open Subtitles | "عملية التّزوير صنعت بشكلٍ سيّئ و تاجر المخدّرات الرئيسي سُجن" |