| Cebimi soydun, cebimdeki gümüş ve altını çaldın, delikanlı -- gümüş ve altını. | TED | لقد سرقت جيبي، لقد سرقت جيبي، من الفضة والذهب يا فتى من الفضة والذهب. |
| Şansımız yaver giderse, kimse bize saldırmadan sizi ve altını trene bindiririz. | Open Subtitles | أي حظ، ثم يمكن أن نضعك والذهب على ذلك قبل أي شخص آخر يهجم علينا |
| 5 kişi ve altını taşıyacak sal yapmanın imkanı yok. | Open Subtitles | لا محالة . خمسة أشخاص والذهب أن يركبون على أي الطوافة |
| Tam olarak dört gün içinde, törenden bir önce ki gece, buzu ve altını alacağız. | Open Subtitles | خلال اربعة ايام تماما, في الليلة قبل المراسم, سناخذ كل الثلج و الذهب. |
| İfadesine parayı ve altını çaldığını yazın. | Open Subtitles | إحجزه لسرقة المال و الذهب |
| Onu İngiliz Komutana teslim ederlerse, Komutanın hisarı ve altını onlara bırakacaklarına inanıyorlar. | Open Subtitles | يعتقدون أن تسلميه قد يقنع القائد البريطاني ليسمح لهم بالإحتفاظ بالحصن والذهب |
| Gümüşten nehirlerin aktığı ve altını ağaçtan topladığın yerde | Open Subtitles | # وأنهار الفضة تجرى # # والذهب يمكنك التقاطة من على الأشجار # |
| Kalbindeki gümüş ve altını dışarı dök. | Open Subtitles | من اجل الخروج من الفضة والذهب قلبك. |
| Beyefendi, Riddick'i ve altını bulduğunuzu duydum. | Open Subtitles | سيدي " سمعت أنك أمسكت " ريديك والذهب |