| ve ben de bir ebeveynim, bu endişe duygusunu anlıyorum. | TED | وأنا أيضًا من أولياء الأمور، أفهمُ هذا الشعور من القلق. | 
| Irma tekrar bana verecek... ..ve ben de sana vereceğim. | Open Subtitles | أنت تعطينى المال وأنا أعطيه الى ايرما ايرما تعيده لى000 | 
| Dunya zaten kararını verdi ve ben de tümüyle razı oldum. | Open Subtitles | دونيا قررتْ بالفعل, وأنا أوافقها تمام الموافقة, لا بد أن تأتي | 
| Bir oyuncu sürekli bana bakıyordu ve ben de onu gülerken gördüğümü düşünüyordum. | Open Subtitles | لأن كان هنالك لاعب ينظر إلي باستمرار و أنا اعتقدت أنني أراه يضحك | 
| Sen aşağı git ve ben de yukarı. Denizci fok sinyalleri ver. | Open Subtitles | انت اذهب الي اسفل , وانا ساتفقد الاعلي كما في اشارات البحرية | 
| ve ben de Kincho Daimyojin'in torunuyum, Kincho soyunun altıncısıyım. | Open Subtitles | و انا منحدر من كينشو دايميوجين السادس في عائلة كينشو | 
| Bilirsin, çok şiddet vat ve ben de hayatımda şiddet istemiyorum. | Open Subtitles | الأمر يتعلق بالكثير من العنف, وأنا لا أريد العنف في حياتي | 
| Yastığının altından 50 papel çıkaracaksın ve ben de onu arayıp çağıracağım. | Open Subtitles | ستقوم بسحب 50 ألف من ثروتك الكبيرة وأنا سأجري إتصالاً لإحضارها هنا | 
| Babanız Batı'da kalmak istiyordu ve ben de... sizlerle beraber arkasından gidecektim. | Open Subtitles | أراد والدكم أن يبقى في الغرب وأنا كان يفترض أن ألحقه معكم | 
| Babanız Batı'da kalmak istiyordu ve ben de... sizlerle beraber arkasından gidecektim. | Open Subtitles | أراد والدكم أن يبقى في الغرب وأنا كان يفترض أن ألحقه معكم | 
| ve ben de bildiğini ve sana evlenme teklif etmeme izin vereceğini biliyordum. | Open Subtitles | أنك ستكون أول من سينقض وأنا علمت بأنّك علمت ودعيني أطلب منكِ الزواج | 
| - O beni kötü zamanımda yakaladı ve ben de kandım. | Open Subtitles | إنه وحسب تمكن من الإمساك بي في أوقات حرجة وأنا أستسلمت | 
| ve ben de kendi işimi yaptığım için suçluluk duygusuna kapılmayacağım. | Open Subtitles | وأنا لن أَشعر بالذنب لكوني أقوم بعمل شغلي نعم لن تشعري | 
| Tamam, diyelim ki sen çikolatayı savunuyorsun ve ben de vanilyayı. | Open Subtitles | حسناً، لنقول أن أنت تدافع عن الشوكولاته وأنا أدافع عن الفانيلا. | 
| ve ben de onlara kaçırmadığımı söylerim. Sonra ben de kaçırdığını söylerim. | Open Subtitles | ــ وأنا سأقول انني لم أفعل ــ اذاً سأقول لهم أنك فعلت | 
| ve ben de söylemedim çünkü önce seni denemek istedim. | Open Subtitles | و أنا لم أخبرك لأنني كنت أريد أن أحاول اخراجك | 
| "Bana da bir tane yolla ve ben de karşılığında... | Open Subtitles | أرسل لي واحداً و أنا بالمقابل سأعطيك أكليلاً من الزهور | 
| ve ben de Şükran Günü'nü ailem, şu alternatif müzik grubu ve en sevdiğim barmenle geçirdiğim için mutluyum. | Open Subtitles | و أنا شاكر لأنّي سوف أقضي عيد الشكر مع عائلتي و مغنّي الروك هؤلاء، و مع السّاقي المفضّل لدي | 
| Koyunu bugünkü haline insanoğlu getirdi ve ben de yarınki haline getiriyorum. | Open Subtitles | الرجال جعلوا الخراف ما هي عليه اليوم وانا ساجلعها بالمسنقبل كما اريد | 
| Biliyorum daha önce meşguldün ve ben de bazı hastalara bakmak zorundaydım | Open Subtitles | أعرف اتك كنت مشغول من قبل وانا جئت لأطمئن على بعض المرضى | 
| Blake ve ben de durumu kara borsa açısından inceleyeceğiz. | Open Subtitles | و انا و بلايك سنحقق في نظرية السوق السوداء هنا | 
| Sen fark etmeden başımıza geçer ve ben de Bot Şov'da şu kahrolası deniz kızı kostümünü giymeye dönerim. | Open Subtitles | أمامك يَعْرفُه، هي مسؤولة، وأَنا خلفيُ في معرضِ المركبَ المُتْعِب تلك اللعنةِ بدلة حوريةِ بحر. | 
| Şirketten kimse kalp krizini bilmiyor ve ben de böyle kalmasını istiyorum. | Open Subtitles | لا أحد بالشركة يعلم بشأن إصابتي بالنوبة القلبية وأريد ألا يتغير ذلك | 
| Bana baktı ve ben de ona "Anne, ben yapmadım." dedim. | Open Subtitles | و نظرت إلي فقلت لها: أمي لم أفعل هذه الأشياء قالت: | 
| Tüm ailem orada olacak ve ben de... senin yanımda oturuyor olmanı istiyorum, ekmek üzeri meze servis ediyor olmanı değil. | Open Subtitles | . . عائلتي كلها ستكون هناك و أريد , أريدك أن تكون بجانبي و ليس خادمي | 
| ve ben de çok sinirliydim, sen yemeğe gittikten sonra yırttım onu. | Open Subtitles | و كنت غاضب جدا و حين خرجتِ للغداء كان علي أن أمزقه | 
| ve ben de onları görmek üzere oldukları şeye yeterince hazırlamadığımızı söyledim. | Open Subtitles | وقلت له إنّنا لم نقم بتحضيرهم بما يكفي لِما كانوا سيستمعون إليه، | 
| ve ben de onlara kaçırmadığını söylerim. Sonra ben de onlara iç çamaşırlarımı kafana geçirdiğini söylerim. Uh-oh. | Open Subtitles | ــ وسأقول لهم أنا انه لم يفعل ــ وسأقول لهم انك اعتمرت سراولي الداخلي آسف ايرل، ظننته حقاً قناعاً | 
| Aybaşım gecikmişti, ve ben de hormanlarımda kaynaklandığını düşündüm, anlıyor musun? | Open Subtitles | دورتي الشهرية لم تأتي مرتين وظننت انها ربما تكون هرموناتي تعرف مااتكلم عنه؟ | 
| ve ben de size bunun sizin kararınız olamayacağını söylüyordum. Başsavcının direkt emriyle buradayız. | Open Subtitles | وكنتُ سأخبركَ بأنّ القرار لا يعود إليك أنتَ هنا بأمر مباشر من النائب العام | 
| O zaman çocuk sahibi olacağını anladım. ve ben de yapmam gerekeni yaptım. Yani o zaman öyle düşünüyordum. | Open Subtitles | عندها عرفت انها ستنجب الطفل وكان علي ان افعل ما علي فعله او ما ظننت انه علي فعله | 
| Bana biraz aksiyon sözü ver, ve ben de bu polislerin gitmesini sağlayayım. | Open Subtitles | عديني ببعض الإثارة و يمكنني أن أجعل هؤلاء الشرطيين يذهبوا بعيداً |