| Çünkü 104 ve 118. maddeleri ihlal ettin. Yani vatan hainliği ve cinayetle suçlanacaksın. | Open Subtitles | لأنّك إنتهكت الأقسام 104 إلى 118 من القانون، والذي يعني أنّك ستُتهم بالخيانة والقتل. |
| Dolandiricilik, komplo ve cinayetle suçlaniyorlar. | Open Subtitles | "للإجابة على إتهامات، بالإحتيال المؤامرة، والقتل" |
| Bir şey soracağım, sardunyalarla ilgili ve cinayetle. | Open Subtitles | "لدي أسئلة عن "الجرينيوم * نوع من أنوع النبات * والقتل |
| Bilirsin, hiç bir zaman insanoğlunun yağma ve cinayetle onur kazanmasını anlayamadım. Ama onursuz diye dışlandım. | Open Subtitles | هذا غريب، يتم تكريم رجل للنهب و القتل و ينبذ إن فقد شرفه |
| Soygun ve cinayetle dolu büyüleyici bir hikâye yüzbaşı. | Open Subtitles | إنها قصة ساحرة, أيها النقيب قصة مليئة بالسرقة و القتل |
| Yani bizi şirket casusluğu ve cinayetle suçluyorsunuz. | Open Subtitles | إذاً أنتم تتّهموننا بالتجسّس والقتل. |
| Suç mu yani?" Haraç kesme, fesat ve cinayetle karşılaştırınca, hayır. | Open Subtitles | ليس مقارنةً بالإبتزاز والقتل والخطف |
| Adam kaçırma ve cinayetle suçlanıyorsun. | Open Subtitles | لقد تم اتهامك بالخطف والقتل |
| İşkence, şiddet ve cinayetle geçen bir günü! | Open Subtitles | ايام من العذاب والعنف والقتل |
| ...Ted Kaczynksi izolasyon ve cinayetle dolu bir savaş yürütmüştür. | Open Subtitles | حمل (تيد كازيناسكى) معه مزيج من العزلة و القتل |