| Sundurmanın karşısında sendeledi, parmaklıkları yakaladı ama ellerinin arasından kaydı ve düştü. | Open Subtitles | وترنح خلال السقيفة, وامسك بالسور ولكنه انفلت من بين يديه وسقط على الأرض |
| Sanırım fotoğraf çekerken geri geri çok gitti ve düştü. | Open Subtitles | أعتقد انه أراد التقاط بعض الصور وعلى الأرجح أنه تراجع أكثر من اللازم وسقط |
| Bıçağını bir kez daha sallarken ayağı kaydı ve düştü, ben de kaçtım. | Open Subtitles | وحاول الضرب مرة أخرى فإنزلق وسقط وهربت أنا |
| Aniden öldü ve düştü. | Open Subtitles | ثم توقف ميتا فى الهواء و سقط فى خطّ مستقيم إلى الأسفل |
| - Gerçek olduğuna inanıyor. - Karanlıkta oynuyordu ve düştü. | Open Subtitles | تعتقد انه حقيقي هي كانت تلعب في الظلام وسقطت |
| Lobide ayağı kaydı ve düştü. | Open Subtitles | و تعثّر عند صعوده للدَرَج في الردهة |
| Adam yerçekimine karşı koyamadı ve düştü. | Open Subtitles | ماذا يحَدثَ هنا الرجلُ واجهَ جاذبيةً وفُقِدَ التحكم. |
| Uçak vuruldu ve düştü. Korkunçtu. | Open Subtitles | القوات الجوية ضربتنا إصبنا , مروع |
| sonra kardeşim, bardağa uzandı ve düştü, yüzü kesildi elleri kesildi ve başını çarptı. | Open Subtitles | وقام هو بالمحاولة.. أخذ الكأس، ثم سقط وجرح وجههُ، ويديه |
| Biri kırmadı. Onu ittiler ve düştü. | Open Subtitles | كلا، لم يُدق عنقه، بل دفعه أحد وسقط. |
| Ondan sonra sallanması kesildi ve düştü. Sana bağlıyken yaşıyordu. | Open Subtitles | في أي نقطة كان لايتدلى وسقط |
| Burada koyun vardı ve düştü. | Open Subtitles | كان هناك خروف وسقط. |
| Bir tümseğe çarptı ve düştü. | Open Subtitles | اصطدم بشيء وسقط. |
| Mösyö LeMarchal geriye gitti, tökezledi ve düştü deniyor. | Open Subtitles | السيد (لي مارشال) تراجع للخلف ، تعثر وسقط |
| Ayağı takıldı ve düştü. | Open Subtitles | لقد تعثّر وسقط. |
| Çatıyı tamir ediyordu ve düştü. | Open Subtitles | كان يصلح السقف و سقط |
| Çatıyı tamir ediyordu ve düştü. | Open Subtitles | كان يصلح السقف و سقط |
| Evet, kaydı ve düştü. | Open Subtitles | نعم... لقد زل و سقط |
| Peşinden koşarken ayağı kaydı ve düştü. | Open Subtitles | ولكن عندما ذهبت للحصول عليه، وقالت انها تعثرت وسقطت. |
| Bundan dolayı, biraz daha yaklaştım, küçük kız ilgilenmiyordu, iki ya da üç yaşındaydı, koşuyordu, bacağıma doğru koşuyordu ve düştü, oldukça sert düştü. | TED | اقتربت قليلًا، ولم تكن هذه الفتاة منتبهة، هي في الثانية أو الثالثة من العمر، وكانت تجري فاصطدمت مباشرة برجلي وسقطت بشدة. |
| Lobide ayağı kaydı ve düştü. | Open Subtitles | و تعثّر عند صعوده للدَرَج في الردهة |
| Adam yerçekimine karşı koyamadı ve düştü. | Open Subtitles | ماذا يحَدثَ هنا الرجلُ واجهَ جاذبيةً وفُقِدَ التحكم. |
| Uçak vuruldu ve düştü. Korkunçtu. | Open Subtitles | القوات الجوية ضربتنا إصبنا , مروع |
| - Yalpalamaya başladı ve düştü. | Open Subtitles | ماذا حدث ؟ بدا يعرج ثم سقط |