| Güneş ve gezegenler kurtulacak ama yeni galaksinin dev yörüngesine fırlatılmış olacaklar. | Open Subtitles | تنجو الشمس والكواكب لكنهم يدورون الآن في مدار إلتفافي حول المجرة الجديدة |
| Dünya ve gezegenler neden dev elipsler üzerinde hareket ediyordu? | Open Subtitles | لماذا تدور الأرض والكواكب في في مدارات بيضاوية عملاقة ؟ |
| Yıldızlar ve gezegenler her tarafa fırlatılacak büyük olasılıkla Dünya'nın da sonu gelecek. | Open Subtitles | المجرات موطن للنجوم والمجوعات الشمسيه والكواكب والاقمار كل الأشياء الهامه تحدث في المجرات |
| ve gezegenler sabit yıldızların çevresinde dolanmaktadırlar. | Open Subtitles | والكواكب تتجول عبر خلفية النجوم الثابتة. |
| Tüm yıldız ve gezegenler de, özenle hazırlanmış bir mekanizma gibi, Dünya etrafında dönüyordu. | Open Subtitles | و أن كل النجوم والكواكب كانت تدور حول الأرض وكأنها ساعة ما مُصمّمة بعناية |
| Benimle bilim yıldızlar ve gezegenler hakkında sohbet etti. Kendimi kız kardeşim gibi zeki hissettim. | Open Subtitles | حدثني حول العلوم، حول النجوم والكواكب شعرتُ بالذكاء، مثل أختي |
| Evren yıldız, gaz ve gezegenler gibi görebildiğimiz şeylerin hepsini içerir. | TED | الكون يحتوي كل الأشياء التي نراها كالنجوم والغازات والكواكب . |
| Yıldızlar ve gezegenler paramparça olacak. | Open Subtitles | النجوم والكواكب سوف تتحول إلى أشلاء |
| Ay ve gezegenler de orada. | Open Subtitles | والقمر والكواكب هناك. |
| Kabile saygısı, bir tür kanun gibi. Ay, güneş ve gezegenler. | Open Subtitles | كالقمر والشمس والكواكب |