| Bayan MacLean, siz ve kızınız akşam yemeği için kalmak ister misiniz ? | Open Subtitles | سيدة ماكلين، هل تحبون أنت وابنتك البَقاء للعشاء؟ |
| Eğer bu söylentiler doğruysa, siz ve kızınız bu işe karıştığınızdan dolayı suçlanacaksınız. | Open Subtitles | إن صحت تلك المؤامرات, فمن الواضح أنه سيشتبه في تورطكما أنت وابنتك |
| Ama o tam bir facia, ve kızınız cidden bir tür akıl hastanesine falan kapatılmalı. | Open Subtitles | ولكنه مصيبه , و ابنتك جديا تحتاج لان تحبس في مصح للمجانين |
| Eşiniz ve kızınız aynı zamanda mı farklı zamanlarda mı hastalandı? | Open Subtitles | هل زوجك و ابنتك اصابهم المرض في نفس الوقت أم بشكل متتابع |
| Eşiniz ve kızınız öldürülmeden önce gözünüz kördü, değil mi? | Open Subtitles | قبل مقتل زوجتكَ وإبنتك كنتَ أعمى، أليس كذلك؟ |
| Eşiniz ve kızınız da dahil, şahitlerimiz var. | Open Subtitles | وهناك شهود ،من ضمنهم زوجتك وإبنتك |
| Ya benim yerimde olsaydınız ve kızınız hasta olsaydı? | Open Subtitles | ماذا لو كنت مكاني وابنتك كانت مريضة؟ |
| Ya benim yerimde olsaydınız ve kızınız hasta olsaydı? | Open Subtitles | ماذا لو كنت مكاني وابنتك كانت مريضة؟ |
| Rahatsız ettiğim için özür dilerim ama Anne ve kızınız Prissy hakkında biraz konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | اعتذر لإزعاجك لكن وددت التحدث معك (بشأن (آن) وابنتك (بريسي |
| ve kızınız hayatını babasız geçirdi. | Open Subtitles | و ابنتك قضت حياتها من دون أب |
| Eğer Kelso ve kızınız... | Open Subtitles | .... إن (كيلسو) و ابنتك |
| Eşiniz ve kızınız gayet iyi durumdalarmış. | Open Subtitles | زوجتك وإبنتك يرقدان مرتاحيْن |
| Eşiniz ve kızınız iyiler. | Open Subtitles | - زوجتك وإبنتك بخير |