| Nehirler aktıkça, dağlardan denizlere materyalleri taşıdıkça, bazen kum, kil ve kaya taneleri toprakta sıkışıp kalıyor. | TED | لذا عندما تتدفق الأنهار، وهي تجرف المواد من الجبال إلى البحر، تلتصق أحياناً أجزاء من الرمل، والطين والصخور في الأرضية. |
| İçinde bir sürü tortul ve kaya var. Ve bunlar tüm zaman boyunca taşınmış. | Open Subtitles | وهنالك الكثير من الرواسب والصخور فيها ، يتم نقلها طوال الوقت |
| Uzaydaki sıradan bir buz ve kaya parçası işte. | Open Subtitles | مجرد قطعة كبيرة من الجليد و الصخر في الفضاء |
| Her yıl 13 milyon hektarlık yeşil alan ve tarım arazisi kıraç toz ve kaya sahasına dönüşüyor. | Open Subtitles | في كُل عام تتحول 50 ألف ميل مُربع من المراعي و الأراضي الصالحة للزراعة إلى مساحات قاحلةٍ من .الغبار و الصخر |
| Volkanik akıntı olarak bilinen aşırı sıcaklığa sahip olan bu gaz ve kaya dalgaları saatte 290 kilometre hıza ulaşıyordu. | Open Subtitles | المعروفة بتدفقات الحمم البركانية هذه الموجات من الغاز و الصخور شديدة السخونة وصلت سرعتها لغاية 180 ميلاً في الساعة |
| Yükseklerde, çığ ve kaya düşmesi tehlikesi vardır. | Open Subtitles | بالأعلى، الانهيارات الثلجية والصخر المتساقط خطيران |
| Yeni doğan yıldızların çevresinde toz ve kaya bir araya gelir. | Open Subtitles | حول النجوم الناشئة يجتمع الغبار والصخور معًا |
| Aslında lav ve kaya kokteyli yani ikisini karıştırınca ay toprağına benziyor. | Open Subtitles | حسنا، إنّها في الأساس خليط من الحمم والصخور قد تمّ مزجهما معا لمحاكاة تراب القمر. |
| Bu adada koyun ve kaya dışında bir şey yok. | Open Subtitles | لا شئ هنا سوى الخرفان والصخور |
| Bu rüzgar ve kaya düzeni arasından bozuk bir ekolokasyon alırsınız. | Open Subtitles | من بين الرياح و الصخور المتشكلة، نحصل على صدى مشوه. |
| Uzaydaki sıradan bir buz ve kaya parçası işte. | Open Subtitles | مجرد كتلة من الجليد والصخر في الفضاء |
| Çok ısınmış bir gaz, kül ve kaya sütunu 10 kilometre uzayarak stratosfere ulaştı. | Open Subtitles | عمود من الغاز الحار ، الرماد ، والصخر المتفجر ... "قذفت مسافة ستة أميال داخل طبقة "ستراتوسفير |