| Karanfil içen ve kemik iliği yiyen sanatçı görünümlü bir hatunla çıkmıştı. | Open Subtitles | هناك الفتاة المهتمة بالفنون التي واعدها التي تدخن القرنفل وتأكل نخاع العظام |
| Evet, daha çok iç kanama ve kemik iliği çökmesinden. | Open Subtitles | -جرّاء نزيف داخلي ... -وتحلل نخاع العظام |
| Akciğerdeki yaralar ve kemik iliği bağışıklık sistemiyle ilgili bir hastalığa işaret ediyor. | Open Subtitles | الندبات بالرئة، مع نخاع العظم السئ يشير لمناعة ذاتية |
| Kök hücrelerini yok eden ve kemik iliği nakli gerektiren radikal bir tedavi. | Open Subtitles | معالجة جذرية بواسطة تدمير الخلية الرئيسية وذلك يحتاج زرع نخاع العظم. |
| Evet, kan ve kemik iliği kanseri. | Open Subtitles | أجل، إنهُ سرطان يأتي بالدم أو نخاع العظم |