| Dostlar ve komşular, sevgili dostumuz... | Open Subtitles | أيها الأصدقاء و الجيران اجتمعنا هنا اليوم |
| Dostlar ve komşular, Bağımsızlık Bayramınız kutlu olsun. Yıl 2003 ve şu yaşlı kız hala zıpkın gibi.../i | Open Subtitles | عيد ميلاد رابع سعـيد، أيها الأصدقاء و الجيران مائتين وثلاثين و ما زالت الفتيات الكبيرات نشيطات |
| Ve bir gün yağmurlar kesildi ardından nehirler kurudu ve sonra Chicago kuraklığı başladı. Dikkat, arkadaşlar ve komşular! | Open Subtitles | و بدأ جفاف شيكاغو الإنتباه أيها الأصدقاء و الجيران |
| Ne zaman bu endüstriyel görünüm dev parçaların şehirde, bir binada ziyaretçiler ve komşular tarafından deneyimlendiğini görsem hâlâ tüylerim diken diken olur. | TED | ومع ذلك مازلت أشعر بالقشعريرة عندما أرى هذه القطع العملاقة من الأراضي الصناعية في قلب المدينة، في مبنى، يطيل الناس والجيران النظر فيه. |
| En azından komşuyuz, ve komşular birbirine, iyilik yapar, değil mi? | Open Subtitles | لكننا على الأقل جيران، والجيران قد يخدمون بعضهم البعض، صحيح؟ |
| Ses duyuluyor ve komşular şikâyet etmiyor. | Open Subtitles | انه صاخب بكفاية, و الجيران لن يشتكوا. |
| Arkadaşlar ve komşular, burada sevgili arkadaşımız Mitch'e son sözlerimizi söylemek üzere toplandık. | Open Subtitles | أيها الأصدقاء و الجيران اجتمعنا هنا اليوم لنودع صديقنا العزيز لآخر مرة (ميتش) |
| Dostlarım ve komşular. | Open Subtitles | أيها الأصدقاء و الجيران |
| Sonrasında o da kendini kaybetti ve komşular kapıyı yumruklamaya başladı. | Open Subtitles | ثم بدأت تشعر بالذعر والجيران يطرقون الباب |
| Kuzenler ve komşular falan toplam 20 çocuk vardı. | Open Subtitles | ما بين أولاد العم والجيران كان هناكعشرونولداً... |
| Bana göre... sen ve komşular sadece... | Open Subtitles | بقدر ما أنـا قلقة أنـتَ والجيران ...يمكنكم فقط |