Hatta John Locke ve Newton arkadaşlardı. | TED | في الحقيقة، نيوتن و لوكي كانا أصدقاءاً، |
2 ton metal ve 320 km/s hız birleşince et, kemik ve Newton kuralıyla tüm kızlar mefta olmuş. | Open Subtitles | طنان من الحديد بسرعة 200 ميل في الساعة اللحم والعظم و قوانين نيوتن القديمة لقد ماتوا هباءً |
Tutulma anında çekilmiş bu fotoğrafik levha mukayese levhası ile birebir örtüşürse, Einstein'ın yanıldığını ve Newton'ın kuramının tutarlı olduğunu anlayacağız. | Open Subtitles | ان كانت النجوم في هذه الاطباق مطابقة لاطباق المقارنة اينشتين مخطئ و نظرية نيوتن تبقى |
Galileo ve Newton gibi kişilerin sunduğu evrenle ilgili yepyeni bakış açısı matematik ve fizik temelliydi. | Open Subtitles | علماء علي غرار جاليليو و نيوتن كانوا يطورون رؤية جديدة للكون معتمدين علي الرياضيات و الفيزياء |
Bu derin, acı verici bir yaraydı ve Newton halk karşısında aşağılanmaya bir daha maruz kalmamaya kararlıydı. | Open Subtitles | لقد كان هذا الجرح مؤلماً وعميقاً وعزم نيوتن على أن لا يعرض نفسه لهذا النوع من الإحراج مرة أخرى أبداً |
Keşke Hooke ve Newton'da biraz senin gibi olsalardı. | Open Subtitles | أتمنى لو كان السيد هوك والسيد نيوتن مثلك |
Cennetten çıkarılmaya neden olan ve Newton'ın yaşamını adadığı çalışmasına ilham veren küre. | Open Subtitles | الجرم الذي نزل من الجنة وألهم (نيوتن) عمله |
Cennetten çıkarılmaya neden olan ve Newton'ın yaşamını adadığı çalışmasına ilham veren küre. | Open Subtitles | الدائره التى سقطت من السماء وألهمت (نيوتن)أهم عمل قام به فى حياته |
ve Newton'ın kütleçekimi sabiti... İşte size kütleçekimi kuvvetinin büyüklüğü... | Open Subtitles | وثمّة ثابت جاذبيّة (نيوتن), والذي يضع المقياس, ليُعطينا القوّة العامّة لـ"الجاذبيّة". |
ve Newton'ın kütleçekimi teorisi artık bunu yapamıyor. Gözlemler o kadar hassas ki artık başka bir şeye ihtiyacımız var. | Open Subtitles | ونظريّة (نيوتن) لـ"الجاذبيّة" لم تعد ذات نفع, فالملاحظات دقيقة للغاية حيث تستلزم شيئاً مُغايراً. |
- Öyle mi? Evet, tamamen uygulamalı psikoloji ve Newton fiziğiyle ilgili. | Open Subtitles | أجل , إنها ما بين علم النفس التطبيقي و فيزياء (نيوتن) |
Bu derin, acı verici bir yaraydı ve Newton halk karşısında aşağılanmaya bir daha maruz kalmamaya kararlıydı. | Open Subtitles | كان الجرح مؤلم و غائر و عزم (نيوتن) على ألا يُعرِّضَ نفسه إلى هذا النوع من الإهانة العلنية مرة أخرى أبداً. |
Keşke Hooke ve Newton'da biraz senin gibi olsalardı. | Open Subtitles | (آهٍ فقط لو كان كلا من السيد (هوك و السيد (نيوتن) مثلك. |
Einstein ve Newton'ın zamanları arasında onlara denk bir başka deha daha yaşadı. | Open Subtitles | لقد كان هناك عبقريٌ آخر تواجد في العصر ما بين (أينشتاين) و(نيوتن) وقد كان له مكانة مساوية لهما |
Eğer kütleçekiminin en küçük atomaltı parçacıklarda nasıl çalıştığını açıklayabilirsek, o zaman belki Eisntein ve Newton'ın başladıkları şeyi bitirip, bu gizemli çekim gücünün tam bir resmin ortaya koyabiliriz. | Open Subtitles | لو إستطعنا معرفة كيفيّة عمل "الجاذبيّة" بمستوي الجُسيمات الذريّة الفرعيّة الضئيلة, عندها قد نستطيع إتمام ما إبتدئه (إنشتاين) و(نيوتن), وتشكيل صورة مُتكاملة لقوّة "الجاذبيّة" الغامضة. |