ويكيبيديا

    "ve tıpkı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • وكما
        
    • ومثل
        
    • و تشبه
        
    • و مثل
        
    Bir şeye bir şey yapıyoruz, ve tıpkı sihir gibi, o hareket ediyor. TED حيث نقوم بفعل ما على سطح ما وكما السحر .. يتحرك .. هكذا
    Sıkı bir şekilde duvara dayanıyordu ve tıpkı bizim yatan bir hastamıza yastıklarla yaptığımız gibi bu şeylerle sırtını besliyorlardı. TED حيث كان يميل بشدة على الجدار، وكما نضع الوسائد خلف المريض في المشفى، كانوا يضعون النجارة خلف ظهره.
    ve tıpkı balonun üstüne bir resim çizmişiz de onu şişiriyormuşuz gibi, resim hâlâ aynı resim ama mürekkep tanecikleri birbirlerinden uzaklaşmış hâlde; TED ومثل رسم صورة على بالون، ومن ثم نفخ البالون، فإن الصورة هي نفسها ، ولكن جسيمات الحبر قد تحركت بعيدا عن بعضها البعض.
    Görülüyor ki beynimiz birşeyler fırlatmak üzere tasarlanmış ve tıpkı kaslar gibi, beynimizin de belli bölümlerini kullanmadığınızda körelmeye meyilli. TED نجد أن عقولنا مبرمجة لإلقاء الأشياء ومثل العضلات إذا كنت لا تستخدم أجزاء من عقلك فإنها تميل إلى الضمور مع مرور الوقت
    ve tıpkı buradaki zengin mumyalara benziyorsun. Open Subtitles و تشبه تلك الموميات الأغنياء الملاعين
    ve tıpkı buradaki zengin mumyalara benziyorsun. Open Subtitles و تشبه تلك الموميات الأغنياء الملاعين
    ve tıpkı babanın olduğu gibi, hepimiz bu güzel ayakkabıyla sekiz yıllık zaferin konusunda oldukça heyecanlıyız. Open Subtitles و مثل والدك تماماً كلنا متحمسون للغاية بانتصاراتك المتتالية لثمان سنوات في مجال صناعة الأحذية
    Bir hap aldığınızı veya aşı vurulduğunuzu ve tıpkı nezle atlatır gibi yaralarınızın daha hızlı iyileştiğini hayal edin. TED ماذا لو كان بإمكانك تناول حبة دواء أو لقاحاً وكما تتخلص من نزلات البرد، تلتأم جروحك بسرعة؟
    Voltajı açtığımızda lastik deforme oldu ve tıpkı bicepsimizin kolumuzu esnettiği gibi lastik de plastik çerçeveyi esnetti. TED عندما وصلنا التوتّر، تقلّصت قطعةُ المطّاط وكما تقوم عضلاتنا بطويِ ذراعنا، قامت قطعةُ المطّاطِ بطويِ الإطار.
    Sistemin başarısız olduğu iki kadının intikamını almak için sana şans verdim ve tıpkı umduğum gibi, sen de bu fırsatı değerlendirdin. Open Subtitles لقد أعطيتك فرصة لتنتقم من أمرآتين لم يستطيع النظام أن ينتقم لهم وكما تمنيت ، لقد أستغليت الفرصة
    ve tıpkı az önce dediğim gibi biz de tam burada yanı başındayız. Open Subtitles وكما أخبرتك،نحن هنا معك بالفعل
    Ve ana rahmindeki minicik bir cenin gibi tortop oldum. ve tıpkı içindeki kalan son havayı da salan, TED وتكورت في كرة جنين ومثل بالون به أخر كمية هواء به
    ve tıpkı ihtiyar bir adam gibi, sıvı kaçırıyor, kötü kokuyor, ve arkadan garip sesle çıkartıyor. Open Subtitles ومثل أي رجل عجوز تماماً يسرب سوائل ، ورائحه عفنه ويصدر أصوات غريبه في الخلف
    ve tıpkı babası gibi, filmlerde oynamayı seviyor. Open Subtitles وكيف تقوم بذلك تفعل هذا.. ومثل والده، هو يحب أن يكون جزءاً في الأفلام
    ve tıpkı insanlar gibi intikam hissine sahiptirler. Open Subtitles ومثل البشرِ عِنْدهمْ غريزة للثأرِ
    Sen de başka bir şeytansın ve tıpkı öbürleri gibi öldürülebilirsin. Open Subtitles إنك مجرد شيطان آخر و مثل أي شيطان يمكن تدميرك
    ve tıpkı insanların gibi bu dünyadan silineceksin. Open Subtitles و مثل شعبك، ستمحى من وجه الأرض

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد