| Yakında, veritabanında VIN* bulunacak, ...ve biz de sikilmişşehir, ABD'de yaşıyor olacağız. | Open Subtitles | قريباً ، سيصلون إلى إلى قاعدة البيانات الحقيقة و سيعرفون أين نعيش |
| Artık çok bariz bir parmak izi görselimiz var ve polis de bunu veritabanında sorgulatabilir. | TED | الآن لدينا صورة واضحة للغاية للبصمة ويمكن للشرطة أن تجري بحثًا في قاعدة البيانات لديها. |
| veritabanında çok az bir bilgi var, ondan başka orada ne iş yapılıyorsa tamamlanmış sonra da görünüşe göre terk edilmiş. | Open Subtitles | قاعدة البيانات توجد بها القليل من المعلومات عنها عدا الذي تم هناك وأكمل, وعل ما يبدو المكان هجر |
| Lumic aile veritabanında şifreli bir şeyi nasıl bulacağını bilir. İkili taban neydi, Pete? | Open Subtitles | يعرف كيف يجد شيئاً مُشفراً في قاعدة بيانات عائلة لوميك، في أي قسم يا بييت ؟ |
| - Aslında, birçok kısmını ben çözdüm... - Adaris Kadim veritabanında bulduğumuz bir gemi. | Open Subtitles | حسنا ، في الواقع ، أنا خمنت غالبية الأمر و لكن أداريس هى سفينة علمت بها من قاعدة بيانات الإنشنتس |
| Kadimlerin onlardan bütün veritabanında bir kez bile bahsetmemeleri için çok ciddi bir bozuşma olmuş herhalde. | Open Subtitles | لا بد أنه كان شعور جدي بالإحباط لدى القدماء لإزالة أي أثر لهم من قاعدة البيانات |
| - veritabanında bir biyoloji laboratuvarı buldum! | Open Subtitles | لقد وجدت ذكرا لمختبر بيولوجي في قاعدة البيانات |
| Adını veya lakabını bulmak için veritabanında araştırdım. | Open Subtitles | لقد بحثت إسمه في قاعدة البيانات لتفقد سوابقه |
| Bu özellikleri girince bakalım veritabanında ne çıkacak. | Open Subtitles | سوف أفحص هذه المواصفات عبر قاعدة البيانات |
| veritabanında o kadar geriye ait pek birşey yoktur. Yani çok eski bir tarih... | Open Subtitles | لن يكون هناك الكثير في قاعدة البيانات عن تلك الفترة.كان تاريخا قديما |
| FBI veritabanında kayıtlı kayıp kızlardan birinin DNA'sıyla bir eşleşme yakaladım. | Open Subtitles | كان هناك مباراة في قاعدة البيانات مكتب التحقيقات الفدرالي على عينة الحمض النووي للفتاة المفقودة |
| Ayrıca dövmeyi uluslararası veritabanında da aramalıyız. | Open Subtitles | وأفكر أيضاً بأننا يجب أن نبحث عن ذلك الوشم في خلال قاعدة البيانات الدوليه في نفس الوقت |
| Kadim veritabanında bir şey olmaya görsün. | Open Subtitles | إلا إذا كان هناك أي شئ في قاعدة بيانات الإنشنتس |
| NCIC veritabanında diş izlerini karşılaştır. | Open Subtitles | إفحص علامات الأسنان الجديدة في قاعدة بيانات المركز الوطني لمعلومات الجرائم |
| ...bizim ve Georgia'nın veritabanında aratayım. | Open Subtitles | من خلال قاعدة بيانات جورجيا الجنائية فضلا عن قاعدتنا البيانية |
| Eskiler'in veritabanında tanımı yapılmamış kaç tane gezegen olduğunu biliyor musunuz? | Open Subtitles | هل لديك أي فكرة كم عدد عناوين البوابات في قاعدة بيانات القدماء ذلك لا يوجد له وصف؟ |
| Sperm D.N.A'sını, CODIS ve askeri veritabanında tarattırıyorum. | Open Subtitles | هل يوجد تطابق للسائل المنوي؟ لقد أجريت إختبار الحمض النووي للسائل المنوي عبر قاعدة بيانات الجيش |
| Polis halen veritabanında arıyor ama ben daha düz bir yolla buldum. | Open Subtitles | الشرطة ما زالت تبحث خلال قاعدة بياناتهم لكنّي عرفتهم فورا كيف ذلك؟ |
| Her ihtimale karşı Ş.S.Y.P. veritabanında aratabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا ان نبحث بقاعدة البيانات الوطنية كإحتياط |
| Ve bizim, izini sürdüğümüz her insanın Motorlu Taşıtlar Dairesi'nin veritabanında kaydı vardır. | Open Subtitles | و كل شخص نتتبعه مسجل اسمه بقاعدة بيانات قسم المركبات |
| Adamın parmak izleri devlete ait hiçbir veritabanında yer almıyor. | Open Subtitles | لم يتم العثور على هذه المطبوعات في أي من قواعد البيانات الجنائية لدينا. |
| Bu herifin veritabanında olup olmadığını bilmem gerek. | Open Subtitles | أحتاج أنّ أعرف إذا ذلك الرجل في قاعدة بياناتك. |
| Onu 170'den fazla ülkenin veritabanında arattım. | Open Subtitles | لقد وضعته في قاعدة بياناتنا في أكثر من 170 بلدا |
| veritabanında Amy Ennis yok. | Open Subtitles | لا "أيمي إنيس" في قاعدةِ البيانات. |
| Ulusal veritabanında araştıracağız ve eş bulursak kimi aradığımızı biliriz. | Open Subtitles | تطابق هناك كان وإن البيانات قاعدة في بوضعه سنقوم إثنان أو أسبوع خلال نعلم سوف |
| veritabanında 250 müşteri var. | Open Subtitles | هناك 250 زبون في قاعدة البيانات هذه |
| Her kimse, veritabanında yok. | Open Subtitles | "أيًا من يكون، فلا بيانات له في النظام" |
| veritabanında yok fakat içindeki maddeyi analiz edince bil bakalım ne buldum? | Open Subtitles | لا شيء على سجل البصمات لكن عندما فحصت محتويات المتنشق أحزر ماذا طابق ؟ |