| Onlara 24 beyaz hap vermeyin. 18 beyaz hap altı mavi hap verin ve beyaz hapı önce mavi hapı sonra almalarını söyleyin. Buna bölümleme deniyor. | TED | لا تعطهم ٢٤ حبة بيضاء أعطهم ١٨ حبة بيضاء و٦ حبات زرقاء وأخبرهم لابتلاع الحبوب البيضاء أولاً ثم الحبوب الزرقاء بعد ذلك هذا مايطلق عيه تشانكنج |
| Büyüyün ve güçlenin ve kimsenin sizi aşağıya çekmesine izin vermeyin. | Open Subtitles | اكبروا وكونوا أقوياء ولا تدعوا شيئا يكسركم |
| İçmesi için ona su vermeyin. Ne olursa olsun, yıkamayın. | Open Subtitles | لا تعطوه أي ماء للشرب ولا تجعلوه أن يستحم مطلقا |
| Onları bir yere kapatın ve konuşana kadar hiç birşey vermeyin! | Open Subtitles | قيدوهم ولا تعطوهم اى شيء من الطعام حتى يبدأوا بالكلام. |
| vermeyin! | Open Subtitles | لا تحقنوها به! |
| Allah bilir o da onlardandır. Ona bir şey vermeyin. | Open Subtitles | كل ما عرفناه بأنّه واحد منهم لا تعطه شيئ |
| Yalnız numaramı ya da bilgilerimi arkadaşlarınıza vermeyin lütfen, olur mu? | Open Subtitles | رجاءً .. لا تعطي أسمي أو معلومات عني لأي من أصدقائك |
| Tanrı aşkına, ona başka yastık vermeyin. | Open Subtitles | بحقّ الله ، لا تعطيها وسادة اخرى |
| Profesör Langdon, bu mesaja tepki vermeyin. | Open Subtitles | "أيها البرفسور "لانغدون لا تقم بأي رد فعل على هذه الرسالة |
| Kızının, babasının intihar ettiğine inanarak büyümesine izin vermeyin. | Open Subtitles | لا تجعلوا ابنتي تكبر وهي معتقدة أن اباها انتحر. |
| - Onlara zarar vermeyin. | Open Subtitles | -لا أريدكم أن تعتدوا عليهم |
| Bir şey vermeyin. Ve onlardan bir şey almayın. Tamam mı? | Open Subtitles | ولا تعطهم شيئاً, ولا تأخذ منهم شيئاً, حسناً؟ |
| Onu görmesem daha iyi. Ve henüz vermeyin notu. | Open Subtitles | لا, أفضل عدم رؤيته ولا تعطهم له على الفور |
| Sizi övmesine müsade edin ama asla kafanıza girmesine izin vermeyin. | Open Subtitles | لقد قدرت عملكم لا تدعوا هذا يكبر رؤوسكم ؟ |
| Gerçek olmayan kızıl saçları, var ve adı Hugo ama karaya çıkana kadar parayı ona vermeyin. | Open Subtitles | لديه شعر احمر مستعار, واسمه هوجو ولكن, لا تعطوه هذه الأموال الا بعد ان ترسوا على اليابسة |
| Onlara çeyreklik bile vermeyin ama onlardan yakalayabildiğiniz kadar canlı getirin. | Open Subtitles | لا تعطوهم أي مجال، لكن أجلبوهم أحياء قدر مُستطاعكم |
| vermeyin! | Open Subtitles | لا تحقنوها به! |
| Ruhunu uyuşturduğunu söylüyor. Haldol vermeyin. | Open Subtitles | تقول أنه لا يجعلها تشعر بروجها لا تعطه لها |
| Öteki konuklara kimliğinizle ilgili herhangi bir bilgi vermeyin. | Open Subtitles | لا تعطي معلومات حـول هويـتك إلى الضيوف الأخريـن. |
| - vermeyin onu, hasta edeceksiniz | Open Subtitles | ـ لا تعطيها ذلك ، سوف تمرض. |
| Tek söyleyeceğim saksodan sonra büyük kararlar vermeyin bırakında saksonun etkisi geçsin biraz sonra ne yapmak istediğinize karar verirsiniz. | Open Subtitles | يمكنني قول لا تقم بإتخاذ قرارات رئيسية بعد الإستمناء الفموي إنتظر حتى يزول الإستمناء كلياً وبعد ذلك يمكنك تحديد ما تريد فعله |
| Ondan sonra ki on yılımı onları arayarak geçirdim. Size de bunun olmasına izin vermeyin. | Open Subtitles | سأقضي العشر السنوات القادمة في محاولة إيجادهم، فلا تجعلوا ذلك يحدث لكم |
| - Onlara zarar vermeyin. | Open Subtitles | -لا أريدكم أن تعتدوا عليهم |
| Bu adama daha fazla uyuşturucu vermeyin. | Open Subtitles | لا تعطوا لهذا الشخص مخدرات مره أخرى |
| Ona konyak vermeyin, çünkü onu pasta yaparken kullanacağım. | Open Subtitles | لا تعطيه البراندي لأنى أَحتاجه للكعكة |
| Biri size zorbalık yapsa bile kazanmalarına izin vermeyin. | Open Subtitles | وإذا تصادف وضربتم لا تفعلوا مثل هذه القذارة |
| Figueroa'ya geçit vermeyin! Önü ben tutacağım. | Open Subtitles | لا تدعو فيجارو يمر سأحمي الجبهة الامامية |