| Sonra, beyindeki hücreleri saymak için kendi yöntemimle çıkageldim aslında beyni eriten bir çözücüden ibaretti. | TED | فقمت بابتكار طريقتي لحساب عدد خلايا الدماغ، و هي عبارة عن تحويل هذا الدماغ إلى حساء. |
| Sana baskı yapmak istemiyorum ama bir de benim yöntemimle deneyelim. | Open Subtitles | لا أريد أن اضغط عليك، دعنا فقط نجربها على طريقتي |
| Tamam, tamam yapacağız ama benim yöntemimle. | Open Subtitles | حسناً،حسناً نحن سنعمل هذا،سنفعلها على طريقتي |
| Tamam. Bu işi yapacaksak benim yöntemimle olacak. | Open Subtitles | حسناً،حسناً نحن سنعمل هذا،سنفعلها على طريقتي |
| Bu sefer benim yöntemimle yapacağız. Arabada kal. | Open Subtitles | هذه المره سنفعلها بطريقتى, إبقى فى السياره. |
| Pekala, bir süre bunu benim yöntemimle yapacağız, birbirimizi anlayana dek. | Open Subtitles | حسنا ,سنقوم ببعض الأشياء على طريقتى لبعض الوقت طالما سنتفاهم معا. |
| En iyisi bunu kendi yöntemimle yapmam, beyler. | Open Subtitles | أتعرف ماذا . أنا مضطرة لأن أفعل ذلك علي طريقتي . شباب |
| Dinle, bu andan itibaren, bu iş ya benim yöntemimle yürür... | Open Subtitles | -إسمع من الآن فصاعداً -ستسير الأمور على طريقتي أو لن تسير |
| Kardeşin tamamen kontrolden çıkmış. Bu iş benim yöntemimle halledilecek. | Open Subtitles | .إن أخاك خارج عن السيطرة كليا ً سأدير الأمور على طريقتي |
| Sadece bunu kendi yöntemimle yapmam gerek. | Open Subtitles | نعم , فقط يجب علي ان اقوم بذلك على طريقتي |
| Muhteşem Buck Howard'ı kendi yöntemimle ağırlamayı istedim. | Open Subtitles | أردت أن أرحب بـ باك هوارد العظيم يا إلهي في سينسيناتي على طريقتي الخاصة |
| Bir dahaki sefere benim yöntemimle yapacağız. İncinmeni istemiyorum. | Open Subtitles | في المرة القادمة سوف نقوم بهذا على طريقتي أنا لا أريدك أن تصابي |
| Seni profesyonelliğin umurumda değil. Bu işi kendi yöntemimle hallediyorum. | Open Subtitles | لا أكترث بالإحترافية والأمان أقوم بالعمل على طريقتي |
| Hayır, dinle. Bu iş benim yöntemimle yapılacak. | Open Subtitles | كلا، أستمعي، هذه القضية ستكون على طريقتي |
| Ama benim yöntemimle yapacağız bunu. | Open Subtitles | ،حسناً لا بأس ولكن سنقوم بذلك على طريقتي |
| Bu pas kafanın hoşuna gitmeyecek. Bunu benim yöntemimle yapacağız. | Open Subtitles | الرأس الصدأ لن يعجبه هذا سنقوم بهذا على طريقتي |
| Güzel, o zaman benim yöntemimle ve benim ailemle olmak zorunda. | Open Subtitles | حسناً ، لابد من القيام بذلك على طريقتي مع عائلتي |
| Senden emir almaktan bıktım, ...yani bunu şimdi benim yöntemimle yapacağız. | Open Subtitles | لقد تعبت من اخذ الاوامر منك لذا الان سوف نقوم بالامر على طريقتي |
| Ama bunu benim yöntemimle yapacağız. Kahretsin! Büyük olan sarı hapları kullanmam gerektiğini biliyordum. | Open Subtitles | لكننا سنقوم بالأمر على طريقتي كان يجب علي ان استخدم تلك الحبوب الصفراء الكبيرة |
| Onunla kendi yöntemimle konuşmama... izin verir misin? | Open Subtitles | سوف تدعنى اتحدث معه بطريقتى الخاصة ؟ |
| Şimdi lütfen bana inan. Kendi yöntemimle halledeceğim. | Open Subtitles | صدقينى ، فانا مهتم بهذا الامر ولكن على طريقتى الخاصة |
| Benim için önem arz eden davaları kendi yöntemimle açmak isterim. | Open Subtitles | هل تشعرين بالضجر؟ أريد اقامة دعاوى تهمني وأريد التعامل معها بطريقتي. |
| Yani diğer bir deyişle, direkt olarak söylemeseniz de kendi yöntemimle devam etmeme izin veriyorsunuz. | Open Subtitles | بمعنى آخر تريدني أن أستمر في طريقي دون أن تقول لي إستمر في طريقك |
| Ben sadece olayı kendi yaratıcı yöntemimle çözdüm. | Open Subtitles | لقد قمتُ بالاهتمام بالأمر فحسب بطريقتيّ الإبداعيّة. حسناً. |