| Etiketle, nitele. Metadata. Bölgesek detay eklemek için -- küresel perspektif, Yöresel bilgi -- topluluğu kullan. | TED | ترميزها، وتصنيفها. وتمكين المجتمع من إضافة العمق المحلي والمنظور العالمي، والمعارف المحلية |
| Bayan fotoğrafçı olarak işim Yöresel geleneklere karşı ciddi bir hakaret sayıldı, ailem ve benim için kalıcı bir leke yarattı. | TED | عملي كمصورة إمرأة كان يعتبر إهانة حقيقة للعادات المحلية مما جعلها وصمة عار أبدية لي و لعائلتي. |
| Şayet kendinizi harikulade Yöresel mutfağımızla ödüllendirmek isterseniz... size önerim Double R restoranıdır. | Open Subtitles | وإن أردت الاستمتاع بمأكولاتنا المحلية المدهشة أثناء اقامتك، أزكّي لك مطعم "دابل آر". |
| Yöresel ürün satın almak yeni bir fikir değil ama bugünün dünyasında bunu alışkanlık haline getirmek yeni bir fikir. | TED | إن فكرة الشراء المحلي ليست بفكرة جديدة، لكن تحويلها إلى عادة في عالم اليوم لا يزال جديدًا. |
| Ve sizin sadece şu üç basit kuralı takip etmeniz gerekiyor. Yöresel ol, çevrenin öncülüğüne izin ver ve torunlarınız nasıl inşa ederlerdi onu düşün. | TED | ويتوجب علينا فقط إتباع هذه القواعد البسيطة جداً: كن محلي الطابع، دع البيئة تقود المسألة وفكّر حول كيف سيبني أحفادك. |
| - Yöresel bir efsane var. - Evet, ben Ocean Grove'da büyüdüm. | Open Subtitles | هناك اسطورة محلية - اجل ستيف , لقد تربيت في محيط البستان - |
| - Ayrıca çeşit çeşit... Yöresel peyniri ayırt etmeyi öğrenebilirsin. | Open Subtitles | ان تتعرف علي انواع عديدة من الجبنة المحلية |
| - Ayrıca çeşit çeşit... Yöresel peyniri ayırt etmeyi öğrenebilirsin. | Open Subtitles | ان تتعرف علي انواع عديدة من الجبنة المحلية |
| Bunlar bütün Yöresel gazeteler ... .. içinde insanların oda arkadaşları için verdiği ilanlar var . | Open Subtitles | هذه كلها الجرائد المحلية بها أناس يرغبون بزملاء سكن |
| Tüm Yöresel ve uluslararası talk şovlarla çalışma içerisindeyiz. | Open Subtitles | وايضا نعمل على احاديث فى البرامج المحلية والعالمية |
| Çoktan beri annemleri Yöresel şeyler almaya teşvik ediyorum. | Open Subtitles | لقد كُنت أُحاول أن أجعل أُمهاتنا، تعلم، ليشتروا الأشياء المحلية منذ عصور |
| Yöresel yemek bilgimi kullanarak bu kadını yatağa atmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | ـ ماذا تفعل بحق الجحيم؟ أستخدم معرفتي بالأطعمة المحلية لأجعل هذه المرأة تنام معي |
| Yöresel ne demek? Yöresel şu demek okulun nüfusunun yüzde 20si Balili olmalı. Ve bu gerçekten büyük bir vaatti. | TED | المحلية تعني أن 20% من تلاميذ المدرسة ينبغي أن يكونوا من بالي. وكان هذا إلتزاماً كبيراً جداً. |
| - Neden arabaya binmiyorsun? Yöresel yemeklerin tadına bakalım. | Open Subtitles | لما لا تدخلي السيارة لنبحث عن المطبخ المحلي |
| Yöresel başarısızlık gibi basit şeyleri bile yapamıyor. | Open Subtitles | أنه لا يمكنه أن يقوم بالأشياء البسيطة مثل الفشل المحلي |
| Yöresel başarısızlık gibi basit şeyleri bile yapamıyor. | Open Subtitles | أنه لا يمكنه أن يقوم بالأشياء البسيطة مثل الفشل المحلي |
| Majun. İçinde Yöresel badem reçinesi ve özü var. | Open Subtitles | أعتقد بأنه المعجون انه عقار محلي قابل للدهن |
| Şimdi akşam yemeğine geçelim. Bu akşam yemeklerin hepsi Yöresel, özel yemekler. | Open Subtitles | و الآن ننتقل للعشاء الطعام اليوم كله محلي مميز |
| Yöresel bir okulun bütçesi buna nasıl yetiyor? | Open Subtitles | كيف لمدرسة محلية أن تتحمل هذا؟ |
| Börülceli pilava bayılır. Tam Yöresel bir yemek oldu. | Open Subtitles | انه يحب جون القافز لقد حظينا بطعام ريفى حقيقى |