NASA'nın uzun yıllar boyu topladığı farklı verileri yüklemek için özel bir uygulaması. | TED | هناك إضافات تمكن من تحميل في مجموعة مختلفة من البيانات التي تم جمعها في ناسا على مدى السنين. |
Tek yapmamız gereken bunu Kitt'e yüklemek ve takip için ayarlamak. | Open Subtitles | كل ما علينا فعله هو تحميل هذا إلى كيت و هى ستحدد مكانه |
Bilgisayarıma yeni işletim sistemi yüklemek çok uzun sürüyordu. | Open Subtitles | تحميل نظام التشغيل الجديد على حاسوبي يأخذ وقتا طويلا |
Aradığım kişi sensin. O gemiyi yüklemek için daha fazla adam istiyor musun? | Open Subtitles | . أنا أبحثُ عنك هل تريد مزيداً من الرجال لتحميل تلك الباخرة ؟ |
Tek yapmam gereken Ermenistan'da kamyonun kontrolünü alıp silahları yüklemek ve sonra fark edilmeden sınırı geçmek. | Open Subtitles | كل ما علي فعله هو الأستيلاء على الشاحنة في أرمينيا .. أقوم بتحميل الأسلحة ، ثم أنقلها عبر الحدود بدون أن تُكشف |
Üzerine daha fazla trajedi yüklemek istemezdim ama şuranda iğrenç bir kabarcık çıkmış. | Open Subtitles | أكره أن أحمّلك مأساة آخرى ولكن لديك نفطة مثيرة للإشمئزاز |
Giriş kartına ve yüklemek zorunda olduğumuz dahili kayıtları silmek için yönetici parmakizine. | Open Subtitles | مفتاح للدخول وبصمة إصبع رئيسية لمسح السجلات الداخلية لأيما اضطررنا لتحميله |
Ve numarayı onlara okuyorum, onlar da bunu kontör yüklemek için kullanıyorlar. | TED | وأقوم بقراءة رقم بطاقة الشحن، ويقوم باستخدامها لشحن الهاتف المحمول الخاص بهم. |
Kapalı! - Hepsini tekrar yüklemek zorundayız. | Open Subtitles | الآن يجب علينا أن نعيد . تحميل جميع الأشياء مجدداً |
Enkaz olacak bu şeye eşya yüklemek canımı sıkıyor. | Open Subtitles | ذلك أعظم من تحميل هذه السفينة المحتوم غرقها. |
Şef teknisyenimiz Syd March en son virüsü sisteme yüklemek üzere. | Open Subtitles | كبير الفنيين لدينا سيد مارش على وشك تحميل اخر فايروس الى النظام |
Bilgisayar'i yüklemek istemiyor. | Open Subtitles | إنّه لا يُريد تحميل التداخل على النظارات. |
Bu durum, destek yazılımı yüklemek kadar basit değil. | Open Subtitles | حسنٌ، الأمر ليس بسهولة تحميل نسخة إحتياطية |
O zaman seni öyle zengin yapacağım ki para çantalarını yüklemek için yeni bir araba satın alman gerekecek. | Open Subtitles | إذاً سأجعلك غني جداً، وتشتري عربة جديدة من أجل تحميل أكياس المال |
Nükleer santralleri etkileyen virüsü yüklemek için buranın sunucusunu kullanıyor olmalılar. | Open Subtitles | لابد أنه استغل السيرفر الخاص بهم لتحميل الفيروس في المفاعلات النووية |
Dokuz aylık bir uçuş, gereken miktarı yüklemek üç saatimizi alacak. | Open Subtitles | إنها رحلة تستغرق ثلاثة أشهر لذا يلزمنا ثلاث ساعات لتحميل مانريد |
O akşam, birkaç kamyon geldi, ve geri kalan yaklaşık üç yüz kadar cesedi kamyonlara yüklemek zorunda kaldık. | Open Subtitles | جاءت شاحنات تلك الليلة واضطررنا لتحميل باقي الجثث في الشاحنات قرابة 300 جثة |
Tek yapmam gereken Ermenistan'da kamyonun kontrolünü alıp silahları yüklemek ve sonra fark edilmeden sınırı geçmek. | Open Subtitles | كل ما علي فعله هو الأستيلاء على الشاحنة في أرمينيا .. أقوم بتحميل الأسلحة ، ثم أنقلها عبر الحدود بدون أن تُكشف |
Güven'e geri götürdün Goa'uld bilimadamları da SNM'yi aşırı yüklemek için programı yeniden yazdı. | Open Subtitles | بإعادة برمجتها للتسبّب بتحميل زائد |
Enzo öldü de ondan. Ve bunu sana yüklemek istemem ama Damon bunu öğrenmemeli. | Open Subtitles | لأنّ (إينزو) مات، ولا أريد أن أحمّلك همّ ذلك، لكن يتحتّم ألّا يعلم (دايمُن). |
O tasarımı üç dakika içinde yüklemek zorundasın. | Open Subtitles | لديك لتحميله في مخطط في غضون 3 دقائق. |
Ve kendi telefonuma kontör yüklemek yerine, köydeki telefon işletmecisini arıyorum. | TED | ولكن عوضًا أن أستخدمها لشحن رصيد الهاتف المحمول الخاص بي، أقوم بالاتصال بمشغل الكشك المحلي في القرية. |
O zaman, katilimizin hedefi Tyler Faris'ti ve kostüm giyerek ya taninmamayi garantilemek istedi ya da taninarak, cinayet suçunu Yalniz intikam'a yüklemek istedi. | Open Subtitles | ذلك يعني أنّه إستهدف (تايلر)، وارتدى الزي، إمّا للتأكّد أن لا يتعرّف عليه أحد... أو للتأكّد أن يتمّ التعرّف عليه وتوريط "المُنتقم الوحيد" بجريمة القتل. |
Beyaz bölge yalnızca yüklemek, ve araçların boşaltımı için. | Open Subtitles | المنطقه البيضاء للتحميل والتنزيل للمركبات فقط. |