| Biz bunu bir yerde gördük. Her 6 ayda bir bir ülkenin farklı yerlerine yürürüz. | TED | لقد رأينا هذا في شوده ياترا . كل ستة أشهر نمشي في مناطق مختلفة من البلاد |
| - Eğer işler kötüleşirse, tekrar eve yürürüz. | Open Subtitles | وإذا سائت الأمور فيمكن أن نمشي عائدين للمنزل بكل بساطة |
| Bir keresinde bir dostum bana demişti ki... "Bizim işimizde karanlıkta yürürüz. | Open Subtitles | قال لي صديق ذات مرّة، في مجال عملنا، إننا نسير في الظلام. |
| Bu gece yeterince araba kullandım. yürürüz. | Open Subtitles | لقد ركبت بما فيه الكفاية اليوم ، سوف نسير إلى البيت |
| Hepimiz gideceđiz. Eğer karar verirsen, geri yürürüz. | Open Subtitles | سنذهب جميعا لو قررت , سنمشي جميعا مرة أخرى |
| Başka kimsemiz yok. Birlikte usulca yürürüz bu yolda. | Open Subtitles | ليس لدينا أي أحد آخر وسويًا سنسير بهدوء |
| Buradan bir kaç sokak ötede.. yürürüz. | Open Subtitles | انها على بعد شارعين من هنا ممكن ان نتمشى |
| Şu dağa tırmansak, tepelere ulaşsak sonra da karlardan yürürüz, ve nehirden geçmemiz gerekmez. | Open Subtitles | فوق هذه الحافة إلى ذلك الجبل نتسلق تلك المنحدرات ثم نمشي عبر ذلك الجسر الثلجى ونتفادى النهر جملة |
| Her maçtan önce binlerce kişi arasında orada yürürüz. | Open Subtitles | نمشي فيه قبل كل مباراة امام الالاف من الناس |
| Kanallara gidelim. Kanallarda yürürüz. | Open Subtitles | هيا, سوف نذهب إلى الأقنية سوف نمشي إلى الاقنية |
| Dümdüz dümdüz yürürüz. İlla ki birilerini buluruz. | Open Subtitles | نمشي في خط مستقيم يلزمنـا العثور على شخص ما |
| Sahilde yürürüz, rıhtıma ineriz, ay ışığında el ele tutuşuruz. | Open Subtitles | نمشي على الشاطئ , نذهب للجسر نُمسك بيدينا تحت ضوء القمر. |
| Umarım, bir gün bu kumlarda beraber yürürüz. | Open Subtitles | اتمنى في يوم من الايام, ان نسير على شاطئها سوية |
| Sonra cehenneme kurtarıcılar gibi karşılandığımız yere yürürüz. | Open Subtitles | وسوف نسير إلى الجحيم حيث يتم أستقابلنا كمحررين |
| Bazen karanlık ve tehlikeli vadilerde yürürüz. | Open Subtitles | عندما نشعر إننا نسير في داخل وادي مظلم وخطير. |
| Gidin o zaman, aksi halde beraber saatlerce yürürüz. | Open Subtitles | يجب أن تذهب إذاً، سنمشي لساعات. |
| Parmak ucunda yürürüz. | Open Subtitles | سنمشي على رؤوس الأصابع |
| Hadi Moe'nun yerine gidelim. Hem yürürüz hem de döversiniz. | Open Subtitles | لنذهل إلى حانة (مو)، سنسير بينما تسددون لي اللكمات |
| Yok, yürürüz. Sarhoşken araba kullanmamalısın. | Open Subtitles | كلا سوف نتمشى لا يجب أن تشرب و تقود |
| Bir dakika bekle. İşim bitti. Beraber eve yürürüz. | Open Subtitles | انتظري هنا لدقيقة لقد أنتهى عملي سنتمشى معاً للمنزل |
| Oh, Onu Çin Restoranı'na götüreceğim ve daha sonra belki parkta yürürüz. | Open Subtitles | اوه,أنا سأخذها لتناول الطعام الصينى و بعدها يمكن أن نمشى فى الحديقة |
| Buradan çıktığımızda sahile gideriz. Biraz yürürüz olur mu? Sanki buraya aitmişiz gibi davranıyoruz, anlıyor musun? | Open Subtitles | بعد الانتهاء سنذهب إلى المرفأ ونتمشى قليلاً وندّعي أننا ننتمي إلى هذا المكان |
| Bizi dinlemeye gelirsin, kumsalda yürürüz. | Open Subtitles | سوف تستمعين إلى عزفنا. ونسير على الشاطئ. |