| - Öyleyse Almanya'ya kadar yürüyeceğiz? | Open Subtitles | ـ طيب هل سنمشي حتى ألمانيا؟ ـ لا ، سموك ، سنأخذ حافلة |
| Ah, kesinlikle iş yerinde ve o zaman biz sadece orada yürüyeceğiz. | Open Subtitles | أوه ، في العمل بالتأكيد و بعدها سنمشي إلى هناك |
| Alt kısımları eriyen bu buz tabakası üzerinde, bu soruna bir çözüm bulmayı umarak yürüyeceğiz. | TED | سوف نمشي عبر تلك القمم الجليدية التي تذوب بالعمق، متأملين بأن نكون مصدر إلهام لحلول لتلك القضية. |
| Parlak, soğuk kuzey ışıklarının altında yürüyeceğiz. | Open Subtitles | سوف نسير تحت الأضواء الشمالية الباردة المشعة |
| Eğlence bitti. Bundan sonra yürüyeceğiz. | Open Subtitles | المرح انتهى من الآن وصاعدا, سنسير على الاقدام. |
| Yer göstericinin yüzüne bakacağız, bahane bulup bir amaçla cesurca yürüyeceğiz. | Open Subtitles | نمر فقط في وجه المرشد، نختلق عذراً، وبعدها نتمشى بجرأة. |
| Geceleyin yürüyeceğiz, Groby yokluğumuzu fark etmeden geri dönmüş olacağız. | Open Subtitles | سنمشي إلى هنالك في الليل و سنصل هنالك قبل أن يدرك غروبي رحيلنا |
| Şimdi rap müzik ve sokak dansı yapmadan sessiz ve çabuk bir şekilde şelaleye yürüyeceğiz. | Open Subtitles | الآن، سنمشي إلى الشلالات بسرعة وفي هدوء بدون موسيقى راب أو رقص |
| Şimdi sadece yürüyeceğiz. Çok basit. | Open Subtitles | الآن نحن سنمشي ببساطة حقيقية.. |
| Şurada köşeye park edeceğiz ve sonra geri yürüyeceğiz. | Open Subtitles | توقف فقط قريبا ونحن سنمشي الى هناك |
| Beraberce ofise yürüyeceğiz. | Open Subtitles | سوف نمشي لمكتبك معاً و اذا تحطمت ساعتك .. |
| Fakat başarırken, iblislerle dolu bu yolda beraber yürüyeceğiz, canım. | Open Subtitles | ولكي ننجح ياحبي يجب ان نمشي بدرب الشياطين |
| Bu evi merkeze alarak, bir millik çap çizerek etrafında yürüyeceğiz. | Open Subtitles | مستخدمين هذا المكان كنقطة رئيسية سوف نمشي في دائرة بما يقارب ميل او ماشابه كقطر |
| Pekala, herkes sakin olsun. Aletleri alacağız ve yürüyeceğiz. | Open Subtitles | حسناً , لنهدأ و نجمع الأغراض و نسير على الأقدام |
| Mezarlığa. yürüyeceğiz değil mi? | Open Subtitles | إلى المقابر، سوف نسير أليس كذلك؟ |
| Saat tam üçte, belediye binasının dışında toplanacağız... sonra kasabadan kırsal alanın sonuna kadar... ayinimiz için kutsal olan güzergahtan geçerek, aşağıya, kayalıkların altındaki kumsala yürüyeceğiz. | Open Subtitles | سنعمل على إعادة تجميع كل شيء ... خارج حدود البلدة في الساعة الثالثة وبعد ذلك نسير في الموكب ، خلال القرية والريف ، حتى الشاطئ تحت الأحجار |
| Görünüşe bakılırsa buradan itibaren yürüyeceğiz. Neden? | Open Subtitles | يبدو أننا سنسير على أقدامنا من هنا لماذا؟ |
| Galiba buradan itibaren yürüyeceğiz. Neden? | Open Subtitles | يبدو أننا سنسير على أقدامنا من هنا لماذا؟ |
| Ve şimdi biraz yürüyeceğiz. Ve, sadece yürüyeceğiz. | Open Subtitles | و الآن سوف نتمشى قليلاً أجل سوف نتمشى |
| Barış içinde meclise yürüyeceğiz ve sonuç alana kadar orada kalacağız. | Open Subtitles | سنقوم بعمل مسيرة تجاه البرلمان و سنقف هناك أطول فترة ممكنة |
| Arabaları burada bırakalım. yürüyeceğiz. | Open Subtitles | سنترك سيّاراتنا هنا، و نذهب سيرا |
| Eh, sanırım biraz yürüyeceğiz. Drake ve Allen galiba hatırlayamamışlar. | Open Subtitles | حسنا ، أظن أننا سنمشى قليلا العجوز درايك وألين لا يبدو أنهما يتذكران |
| Tom, biz yürüyeceğiz. | Open Subtitles | - بالتأكيد - توم،سوف نذهب لنتمشى |
| Ayağa kalkıp biraz yürüyeceğiz sonra da bir yerlerde centilmence laflayacağız. | Open Subtitles | ،سننهض سنتنزه ،ومن ثم سنحظى بمحادثة لطيفة في مكان ما |
| Gerisini zamanla yürüyeceğiz. | Open Subtitles | "سنمشي بقية الطريق, بخطوات الوقت" "سنمشي بقية الطريق, بخطوات الوقت" "سنمشي بقية الطريق, بخطوات الوقت" |
| Biraz yürüyeceğiz ve bunu sessizce, kimseyi rahatsız etmeden yapacağız. | Open Subtitles | سوف نقوم بالمشي و سنفعل ذلك بكل هدوء لكي لا نزعج هؤلاء الناس |
| Nereye yürüyeceğiz? | Open Subtitles | مسافة طويلة إلى أين؟ |
| Şefin Dehlizi sığınaklarına yürüyeceğiz. | Open Subtitles | سوف نتجه إلى مخابئ "هلميس ديب" |