| Sanal gerçekliğin keyfini çıkarıyordum. Sen de gerçek yüzünle mahvettin. | Open Subtitles | كنت أستمتع ببعض الواقع الافتراضي، ولكنك أفسدت الأمر بوجهك الحقيقي |
| Saçınla uğraşabilir yüzünle burnunla hatta babmın restoranı ile bile. | Open Subtitles | بأنفك بوجهك وحتى أن تعبثي بمطعم والدي ولكن معي فهذا قد انتهى |
| Bu güzel yüzünle, hayatta bir round bile dayanamazsın. | Open Subtitles | وأنا ظننت بوجهك الجميل، أنت لم تمضي بجولة قتال في حياتك |
| Ben sana bir şey anlatacağım sen de yüzünle doğru ya da yanlış olduğunu söyleyeceksin. | Open Subtitles | سأقول لك شيئاً، وأنت ستُريني بوجهك سواء كنتُ مُحقاً أمْ لا. |
| O parlak, ışıl ışıl yüzünle büromda arzı endam ettin. | Open Subtitles | وصلت الى مكتبي في الوزارة بألقك ووجهك المشع |
| Direkt demedin ama yüzünle ve hareketlerinle söyledin. | Open Subtitles | لكنكِ تقوليه بوجهك وتقوليه عندما تتنهدين |
| Öyle demedin ama yüzünle, iç çekmelerinle öyle diyorsun. | Open Subtitles | لم تقولي هذا ولكنك قلت هذا بوجهك وبتنهيداتك |
| Sanırım,zarif şımarık yüzünle düşünebilirsin. | Open Subtitles | اعتقد انك تستطيع بوجهك الجميل المبقع |
| Sanırım eldiveninle yakalaman gerekiyordu, yüzünle değil. | Open Subtitles | من المفترض ان تلتقطها بقفازك وليس بوجهك |
| - Hayır. - Evet. Bir gün o cillop gibi yüzünle bana bakıp | Open Subtitles | ستنظر لي يوماً ما بوجهك الجديد |
| Topu yüzünle yakalamakta bir yol, McCall! | Open Subtitles | يالها من طريقه للإمساك بوجهك "يا "ماككال |
| Yumrukları yüzünle durdurmaya savunma denmez. | Open Subtitles | توقف عن تلقي اللكمات بوجهك... هذا ليس دفاعًا |
| Korkutucu Don Knotts* yüzünle saçma genç Hitler saç kesiminle. | Open Subtitles | بوجهك المرعب لـ(دون نوتس) بتسريحة الشعر الطفولية السخيفة على شاكلة (هتلر) |
| Bacaklarını kullanmayacaksın. yüzünle yürüyeceksin. | Open Subtitles | لا تستخدمى قدمك امشى بوجهك |
| Vay canına! Bunu yüzünle yazmana rağmen! | Open Subtitles | ياللروعة فعلت هذا بوجهك |
| Yüzüne yüzünle dokun. | Open Subtitles | كلا المسي وجهه بوجهك أنتِ |
| Bunun yüzünle alakası yok. | Open Subtitles | لا يتعلق الأمر بوجهك. |
| Bana bakan yüzünle arabada uzun saatler geçirdim. | Open Subtitles | لقد أمضيت ساعات طويلة في السيارة انظر إلى صورتك ووجهك يحدق بي |