| Yaşlı olan madenlerde yirmi yıl kalmış. yıkılmaz biri. | Open Subtitles | العجوز بقى 20 سنة فى المناجم غير قابل للتدمير |
| Tüm insanlık için yıkılmaz bir yuva inşaa edecek, | Open Subtitles | سوف اقوم ببناء بيت غير قابل للتدمير لجميع الناس |
| Birkaç saat önce tartıştığım yıkılmaz çocuğa ne oldu? | Open Subtitles | أين تلك الفتاة الغير قابل للتدمير التي كنت أجادلها منذ بضعة ساعات؟ |
| Bu çadırlar yakın bir zamanda yıkılmaz. | Open Subtitles | تلك الخيمه لن تسقط في أي وقت قريب |
| Qing hanedanlığı onun yüzünden yıkılmaz. | Open Subtitles | أُسرة (تشينغ) لن تسقط بسببه |
| Tabii yıkılmaz barajla koruduğumuz yerden. | Open Subtitles | محمية من قبل حاجز غير قابل للتدمير |
| Babam kendini yıkılmaz sanıyor. | Open Subtitles | يعتقد أبي أنّه غير قابل للتدمير. |
| Senin yıkılmaz olduğunu duydum. | Open Subtitles | -نعم لقد سمعت انك غير قابل للتدمير |
| Yer yerinden oynasa yıkılmaz gibime gelmişti. | Open Subtitles | يبدو غير قابل للتدمير. |