| yaşımız ilerledikçe, daha güçlü ve daha iyi bir rakip oldum. | Open Subtitles | وكلما كبرنا في السن اصبحت اكثر قوة واصبحت منافس افضل |
| İçki içmek için sadece kısa zamandır yaşımız tutuyor. | Open Subtitles | لم أستطع المقاومة نحن كبرنا بالقدر الكافي للشرب الآن |
| yaşımız gibi ilişkilerimizde zamana göre değişmekte. | Open Subtitles | علاقتنا مع الزمن تتغير كلما كبرنا |
| yaşımız ilerledikçe, olduğumuzu sandığımız kişiden uzaklaşırız. | Open Subtitles | كلما كبرنا كلما ابتعدنا عما نعتقد أننا |
| yaşımız geldiğinde bana yelken açmayı öğretmişti. | Open Subtitles | علمني الإبحار عندما كبرنا في السن |
| Willow, kelime heceleme yaşımız geçti bence. | Open Subtitles | (ويلو)، نحن كبرنا على أن نقوم بتهجئة الكلمات هكذا |
| Artık yaşımız onları geçti. | Open Subtitles | لكننا كبرنا على ذلك |
| O zamandan beri yaşımız ilerledi. | Open Subtitles | لقد كبرنا من حينها |
| - Evet, tüm bunlar için yaşımız geçti. | Open Subtitles | كبرنا على كل هذه الأمور |
| yaşımız geldiğinde bana yelken açmayı öğretmişti. | Open Subtitles | علمني الإبحار عندما كبرنا |