| Burada yaşayacaksan onunla dost olamlısın. | Open Subtitles | أنتم الاثنان يجب أن تكونوا أصدقاء لو ستعيش هنا أعيش هنا؟ |
| Eğer bir ülkede yaşayacaksan oranın dilini öğrenmelisin. | Open Subtitles | اذا كنت ستعيش فى هذة الارض فيجب عليك تعلم لغتها. |
| Eğer bu dairede yaşayacaksan işerken oturmak zorundasın. | Open Subtitles | إذا كنت ستعيش في هذه الشقة يجب عليك أن تتبول و أنت جالس |
| Eğer kırsal bölgenin kötü koşulları içinde amcanla birlikte yaşayacaksan ben de yanında olacağım. | Open Subtitles | إذا كنتي ستعيشين مع عمّك في قسوة الريف فينبغي أن أكون هناك معك |
| Küçükhanım, benim çatım altında yaşayacaksan Versace'yi küçümseyemezsin. | Open Subtitles | أيتها الشابة إذا كنتِ ستعيشين في بيتي فلن تستسخفين بـ"فيرساتشي". |
| Eğer onunla yaşayacaksan, onun hakkındaki gerçekleri sana anlatma sorumluluğu hissediyorum. | Open Subtitles | حسناً اسمعي , إذا كنت ستسكنين معه فمن مسؤوليتي أن أخبرك الحقيقة عنه |
| Eğer bizim çatımız altında yaşayacaksan, bizim kurallarımıza da uyacaksın. | Open Subtitles | إذا كنت ستسكنين تحت سقفنا فستتبعين قوانيننا |
| Bizimle burada yaşayacaksan, bizim dediğimiz olacak. | Open Subtitles | إذا ما كنت ستعيش هنا فستعيش طبقاً لقوانينا |
| Boston'da yaşayacaksan, o şapkayı takacaksın. Tamam. Bunu kasıtlı olarak yaptın. | Open Subtitles | إذا كنت ستعيش فى بوسطن يجب أن ترتدى القبعة حسنا لقد فعلت هذا عن قصد |
| Tavşanım, eğer burada yaşayacaksan Greg ile iyi geçinmelisin | Open Subtitles | رابد* ، إذا أنت ستعيش هنا * يجب أن تتجاوب مع * جـريج |
| Burada yaşayacaksan bana karşı dürüst olmalısın. | Open Subtitles | إذا ستعيش هنا يجب أن تكون صادق معي |
| Sana son bir kez daha söylüyorum benim çatım altında yaşayacaksan, ya kurallarıma uyacaksın ya da defolup gideceksin. | Open Subtitles | ساقوللكهذامره واحده... ان كنت ستعيش تحت سقف بيتي ستمشي حسب قوانيني او سترحل. |
| Sana son bir kez daha söylüyorum benim çatım altında yaşayacaksan, ya kurallarıma uyacaksın ya da defolup gideceksin. | Open Subtitles | ساقوللكهذامره واحده... ان كنت ستعيش تحت سقف بيتي ستمشي حسب قوانيني او سترحل. |
| Fakat evimde ben ve kızımla birlikte yaşayacaksan.. | Open Subtitles | لكن إن كنت ستعيش في منزلي معي ومع ابنتي... |
| Eğer sen de burada yaşayacaksan katkıda bulunmalısın, Tavşan | Open Subtitles | إذا أنت ستعيش هنا تتصرف معى * يا رابد. |
| Burada yaşayacaksan Greg'le iyi geçinmelisin. | Open Subtitles | (رابيت) إذا كنت ستعيش هنا عليك فعليك أن تتفق مع (غريغ) |
| İkili hayat yaşayacaksan Perez Hilton'ın yanından kaçmak daha iyi bir fikir Jane. | Open Subtitles | ان كنتِ ستعيشين حياة مزدوجة "من الأفضل ان تحاولي الابتعاد عن طريق "بيريز هيلتون |