| Yaşlanıyorsun, baba. | Open Subtitles | أنت تشيخ يا أبي. |
| Güzel şaraplarından biri gibi Yaşlanıyorsun, Neal. | Open Subtitles | أنت تشيخ مثل أحد قارورات نبيذك الجيّد يا (نيل) |
| Tersine mi Yaşlanıyorsun yoksa, çünkü ancak reşit görünüyorsun da? | Open Subtitles | هل تكبرين بالعكس؟ ، لأنك تبدين في سن الرشد |
| Sen Yaşlanıyorsun belki ama hala genç kanalları istiyorsun. | Open Subtitles | هوائي جسمك يكبر في السن لكنك مازلت ترغب بقنوات شبابية |
| Hiçbir halta yaramazsın! Yaşlanıyorsun! | Open Subtitles | أنت لا تساوين شيئاً أنت تشيخين |
| Artık Yaşlanıyorsun Brian. ve bunun farkına vardılar. Artık o eski kapak kızı değilsin. | Open Subtitles | أنت تتقدم في العمر , وهم يعرفون ذلك أنت لم تعد الفتاة المدللـه |
| Bu işler için Yaşlanıyorsun Ezra. | Open Subtitles | أصبحت عجوزاً جداً على هذا العمل يا (إزرا) |
| Gün geçtikçe daha da Yaşlanıyorsun. | Open Subtitles | أنت تكبر في السن يوماً بعد يوم |
| Yaşlanıyorsun dostum. | Open Subtitles | انت تشيخ يا رجل |
| Yaşlanıyorsun. | Open Subtitles | إنك تشيخ. |
| Yaşlanıyorsun herhalde. | Open Subtitles | لابد انك تشيخ! |
| Evet. Yaşlanıyorsun. | Open Subtitles | أجل ، انت تكبرين في السن |
| Sen de Yaşlanıyorsun, Kate. | Open Subtitles | انت تكبرين كيت. |
| Sen de Yaşlanıyorsun. | Open Subtitles | أنت تكبرين في السن |
| Yaşlanıyorsun artık. Biraz hız kesmenin vakti. | Open Subtitles | أنت تتقدم في السن يمكنك أن تخفف عملك |
| Sevgili küçük Tomas'ım, Yaşlanıyorsun. | Open Subtitles | عزيزي وصغيري توماس إنك تكبر في السن |
| Sen de Yaşlanıyorsun ve kocan senden nefret ediyor. | Open Subtitles | وانتِ تشيخين وزوجكِ يكرهكِ لذا . كما تعلمين . |
| Yaşlanıyorsun Katherine. Birkaç aylık ömrün var. | Open Subtitles | إنّك تشيخين يا (كاثرين)، أمامك بضعة أشهر. |
| Sen de artık oturtmalısın. Yaşlanıyorsun. | Open Subtitles | وعليك أن تفعل أنت أيضاً إنك تتقدم في العمر |
| Yaşlanıyorsun Atticus. | Open Subtitles | لقد أصبحت عجوزاً يا (أتيكاس) |
| Yaşlanıyorsun. | Open Subtitles | أنت تكبر في السن |