| Önlük sende şahane duruyor ama bu da yakışmış. | Open Subtitles | انت تبدين مذهله في الرداء الطبي, لكن هذا يناسبك. |
| Siyah bu gece sana çok yakışmış. | Open Subtitles | اللون الأسود يناسبك تماماً الليلة |
| O zaman, sana yakışmış. Bir ara ödünç alabilirsin. | Open Subtitles | ـ مقيده بشريط كهربائي ـ حسناً إنه يلائمك |
| İyi uyudun canım. Daha iyi görünüyorsun. Sabahlık yakışmış. | Open Subtitles | نمت طويلاً عزيزتي, تبدين بحال أفضل يليق بك هذا الرداء |
| Barbie, eğer seni rahatlatacaksa, sana biraz daha fazla yakışmış. | Open Subtitles | باربي, كمواساة لك هذه الملابس تليق بك أكثر منه بشيء بسيط |
| Bu yaşlı görünümün sana çok yakışmış. | Open Subtitles | هذه الحُـلـةُ العتيقةُ تناسبك بشكلٍ لطيف جداً |
| Mavi sana yakışmış. | Open Subtitles | تبدين رائعة فى الأزرق ، إنه يناسبك |
| Bu elbise sana çok yakışmış. Bugün çok güzel görünüyorsun. | Open Subtitles | هذا الرداء يناسبك تبدين جميلة اليوم |
| Bakın ne güzel gömlek Kyle saçların yakışmış | Open Subtitles | قميص رائع يناسبك تماماً كايل " هل حصلت على قصة جديدة ؟ " لأنها ناجحة هذا ممتع |
| Hayır, tekrar düşününce, yapma. Bu sana yakışmış. | Open Subtitles | , بعد التفكير مرة اخرى أنه يناسبك |
| Temsilci Kroft, bu dudak parlatıcısı size çok yakışmış. | Open Subtitles | أيتها النائبة كروفت مرطب الشفاة هذا يلائمك تماما |
| Haydutluk sana ve ekibine çok yakışmış. | Open Subtitles | يلائمك مظهر رجل العصابات أنت وفريقك بالمناسبة. |
| Bay Anurag, pembe size çok yakışmış ve bay Vishal, saçınız mükemmelmiş. | Open Subtitles | -اللون الوردي يليق بك كثيرا -سيد فيشال إن صدرك مثير |
| Elbisenizin rengi çok yakışmış bu arada. | Open Subtitles | هذا لون رائع يليق بك بالمناسبة |
| Ama bu takım elbise-kravat olayları yakışmış aslında sana. | Open Subtitles | لكن البدلة وربطة العنق تليق بك كثيراً كما اظن |
| Ama bu takım elbise-kravat olayları yakışmış aslında sana. | Open Subtitles | لكن البدلة وربطة العنق تليق بك كثيراً كما اظن |
| Bazıları fazla rüküş bulabilir ama bence sana yakışmış. | Open Subtitles | ولكني اعتقد انها تناسبك - هل تتحدث معي؟ - |
| Yeni takım elbise üzerine çok yakışmış. | Open Subtitles | هذه البذلة الجديدة تبدو جيدة جداً عليك |
| Ya da belki istemiyorsundur. O elbise sana pek yakışmış, eminim çatı katında yaşamak da yakışıyordur. | Open Subtitles | هذا الفستان يناسبكِ وكذلك العيش في شقة الطابق الأعلى ، أنا متأكدة |
| Neden giymiş olursan ol önlük yakışmış. | Open Subtitles | مهما كان السبب هذا المعطف يبدو جميلاً عليك |
| yakışmış. Buraya kadar Dorian. | Open Subtitles | يليقُ بك. |
| Şapka ne kadar da yakışmış. | Open Subtitles | انظروا كم يبدو وسيماً بتلك القبعة. |
| Tamam, dürüst ol, yakışmış mı? | Open Subtitles | هل أبدو جميلة في هذا؟ |
| Bu takım o eşofmandan daha çok yakışmış! | Open Subtitles | ! البدلة الرسمية تبدو جيدة عليك أكثر من بدلة التدريب |