| Asıl önemli olan gözümüzü açık çocuklarımızı da yakınımızda tutmamız. | Open Subtitles | ولكن من المهم جدا ان نبقي عيوننا مفتوحة وان نبقي ابنائنا بقربنا بصفتي المستشار التوجيهي لأوزونا |
| O adamlar hâlâ etraftayken yakınımızda olman daha iyi olur. | Open Subtitles | بوجود أولئك الأشخاص في الأرجاء، الأفضل أن تبقي بقربنا |
| Onun ne yapacağı belli olmaz,bu yüzden kadını yakınımızda tutmamız lazım. | Open Subtitles | لا نعرف ابدا ما الذى سيقدم عليه بالتالى علينا ان نبقيها بقربنا |
| yakınımızda takılmak için hiç bir nedenin yok. | Open Subtitles | ليس هناك سببٌ يدعوك بأن تتسعكي بالقرب منا |
| Onunla konuşuyoruz, böylelikle yakınımızda tutuyoruz. | Open Subtitles | نحن نتحدث إليهم لإن هذا يُبقيهم بالقرب منا |
| Eğer yakınımızda bulunuyorlarsa, evet. | Open Subtitles | لو كانت قريبه , اجل |
| Atları burada bırakacağız. Saphira'yı yakınımızda tut. | Open Subtitles | سنترك الخيول هنا ابقي "سافيرا" قريبه. |
| Bunu biliyorum Darryl ama inan bana, şu an bizim yakınımızda olmak istemezsin. | Open Subtitles | أعلم هذا، داريل، لكن صدّقني، إنك لا تحتاج لأن تكون قريباً منّا هذه المرّة |
| Yapma ama. yakınımızda hiç kapangil yok. | Open Subtitles | هيا, ليست هناك اي قابضات بقربنا الان |
| Fakat her ne kadar sırlarımızı korumaya çalışsak, ve onları yakınımızda tutsak bile... eninde sonunda hepsi açığa çıkar. | Open Subtitles | ولكن مهما حاولنا حماية أسرارنا وإبقائها بقربنا... فسوف تظهر في نهاية المطاف |
| - Hemen yakınımızda. | Open Subtitles | ذلك بقربنا تماما |
| Babam yakınımızda oturuyor. | Open Subtitles | أبي يعيش بقربنا. |
| Belki de gerçek canavarlar çok yakınımızda olduğu içindir. | Open Subtitles | ربما لأن الوحوش الحقيقة موجوده بالقرب منا |
| yakınımızda mı ortaya çıkacak diye bakıyorlar. | Open Subtitles | بيلتزر سوف يراها ان سقطت بالقرب منا |
| Bizim yakınımızda dolaşmayacaksın bile. | Open Subtitles | أنتي لا تعيشين بالقرب منا بعد الآن |
| Sana yakınımızda bir daire tutacağız. | Open Subtitles | سوف نجد لكِ شقه بالقرب منا |
| Saphira'yı yakınımızda tut. | Open Subtitles | ابقي "سافيرا" قريبه |