| Sonraki hedefi bulup gözetim altına alırsak o kişiyi de yakalayabiliriz. | Open Subtitles | أعني، إن وجدنا الهدف التالي وراقبناه، فلربّما يمكننا القبض على القاتل |
| Pazar günü yaparsak belki onu hazırlıksız yakalayabiliriz. | Open Subtitles | ربما يمكننا القبض عليه من الحرس إذا كنا نفعل ذلك يوم الأحد. |
| Savunmalarını kırıp ataklarda ısırılmazsak şu balığı yakalayabiliriz. | Open Subtitles | إذا أمكننا النظر خلف هذه الخطوط الأمامية و ليس قليلا في هذه الزوايا يمكننا الإمساك بتلك السمكة |
| Acele edersek, sonraki treni yakalayabiliriz. | Open Subtitles | إذا كنا على عجل، ربما نستطيع اللحاق بالقطار منزل المقبل. |
| Alıcıyı ve satıcıyı yakalayabiliriz. | Open Subtitles | من الممكن أن نقبض على البائع والمستلم أيضاً |
| Ay'ı yakalayabiliriz ve istediğimiz kadar izleriz | Open Subtitles | نحن يمكن أن نمسك القمر ونضعه في الغداء .. اذا كنا نرغب في ذلك |
| Goldmember'ı birlikte yakalayabiliriz. bunu ortağıma borçluyum. | Open Subtitles | سنتطيع القبض عليه معا انا مدينة لذلك لشريكي |
| Onu yakalayabiliriz. Ama bunun için bana bilgi vermelisiniz. | Open Subtitles | بإمكاني القبض عليه أيّتها الرفيقات و لكن عليكن أن تمنحنني شيئاً |
| Washington'u öldüren pislikler. Artık onları yakalayabiliriz. | Open Subtitles | هؤلاء هم من قاموا بقتل واشنطون لذا علينا القبض عليهم |
| Böyle merhametli davranarak ajanları nasıl yakalayabiliriz? | Open Subtitles | كيف سنتمكن من الإمساك بالجواسيس عن طريق الشفقة و التعاطف؟ |
| Onu yakalayabiliriz ama basının şüphelinin değil bizim amaçlarımıza hizmet etmesini sağlaman gerek. | Open Subtitles | يمكننا الإمساك به لكنني أريدكِ أن تهتمي بالصحافة وتحرصي على تركيزها على أهدافنا وليس أهداف المجرم |
| Işık, molekül titreme hızını yavaşlatır ve onu yakalayabiliriz. | Open Subtitles | سيعمل الضوء على تقليل الإهتزاز الجزيئي حتى نتمكن من الإمساك به |
| - Olamaz. - Kırmız ışıkta! Onu yakalayabiliriz! | Open Subtitles | لا انه توقف عند الاشارة الحمراء يمكننا اللحاق به |
| Eğer şimdi gidersek, yakalayabiliriz. | Open Subtitles | اذا انطلقنا الان اعتقدانه يمكننا اللحاق بهم |
| - Eğer şimdi Oden' e gidersek, ...muhtemelen onu evinde yakalayabiliriz. | Open Subtitles | إذا ذهبنا الى "اودن" الآن بأمكاننا ان نقبض عليه في منزله |
| Ay'ı yakalayabiliriz ve istediğimiz kadar izleriz | Open Subtitles | نحن يمكن أن نمسك القمر ونضعه في الغداء .. اذا كنا نرغب في ذلك |
| Eğer havaalanına gidersek, uçağı yakalayabiliriz böylece kendimizi biraz da olsa savunma şansını yakalarız. | Open Subtitles | إذا ذهبنا للمطار الآن ربما نلحق بالطائرة مما قد يعطيك فرصة للدفاع عن نفسك |
| Böylece, malı almaya gelince onu yakalayabiliriz. | Open Subtitles | وبهذه الطريقه , عندما يأتي ليأخذهم فقط نمسكه |
| Seni, dolabını boşaltırken görmek istemiyorum. Şu herifi yakalayabiliriz. | Open Subtitles | لا أريد أن أراك تنظف خزانتك لنعد الى الشارع , يمكننا النيل من الرجل |
| Jacob'u kurtarabilirsem sonunda Sam'i yakalayabiliriz. | Open Subtitles | إذا إستطعت إنقاذ جاكوب عندها يمكننا اخيرا الإيقاع بسام |
| Cuma günü yola çıkarsak, Colorado Springs'te onları yakalayabiliriz. | Open Subtitles | لو وصلنا إلى الطريق بحلول الجمعة سنلحق بهم عند ينابيع (كولورادو) في الوقت المناسب |
| Yani orada yakalayabiliriz ama maçın ortasında bir spor delisini nasıl bulacağız? | Open Subtitles | إذن سنقبض عليه هناك، ولكن كيف سنجد مهووس بالرياضة وسط لعبة لكرة القدم؟ |
| Yani, saat kaç gibi. Sabah gün ağarırken. Belki, uykuda yakalayabiliriz. | Open Subtitles | كنت دائماً اصطادهم فبل الفجر ربما ستستطيع الامساك بهم وهم نائمون |
| Kadını karnını doyurmadan önce, en zayıf anında yakalayabiliriz. | Open Subtitles | يمكن أن نحصل عليها قبل أن تتغذي و تكون ضعيفة |
| Yardımınızla, bu sefer onu yakalayabiliriz. | Open Subtitles | بمساعدتكم يمكننا أن ننال منه |
| -Çabuk. Belki onları yakalayabiliriz. | Open Subtitles | بسرعة لَرُبَّمَا يُمْكِنُ أَنْ نَمْسكَهم. |