| Müdahale için hazırlanın. Eve biraz daha yaklaşalım. | Open Subtitles | حسناً، استعدوا للتدخل الفوري دعونا نقترب من المنزل |
| Tamam, tamam. Onlara sakin ve sessizce yaklaşalım. | Open Subtitles | حسناً , يجب علينا ان نقترب منهم بحذر وهدوء |
| Collins, desteğe ihtiyaçları olabilir, yaklaşalım. | Open Subtitles | كولينز، دعنا نقترب في حال انهم بحاجة إلى دعم. |
| Ben derim ki batıdan yaklaşalım, iplerle hava gemisinden aşağı inelim daha onlar ne olduğunu anlayamadan Kızıl Lotusçu serserilerin tepesine binelim. | Open Subtitles | أقترح أن نقترب من الغرب وننزل من السفينة من خلال الحبال نوقعهم في كمين قبل أن يعرفوا ماذا حل بهم |
| yaklaşalım. Haydi. | Open Subtitles | فلنقترب هيا |
| Ayrıca, millet... şekerle yaklaşalım. | Open Subtitles | وايها الناس فلنبدأ بالملاطفه |
| Mesaj gönderecek kadar yaklaşalım yeterli. | Open Subtitles | نحن بحاجة فقط بان نقترب بما فيه الكفاية لإرسال رسالة |
| Haydi yaklaşalım da el sallayalım. | Open Subtitles | دعنا نقترب. يمكننا التلويح لها |
| Duruma akıllıca yaklaşalım. | Open Subtitles | دعنا نقترب للموضوع بطريقة ذكية |
| Bekle, biraz yaklaşalım. | TED | مهلًا دعونا نقترب قليلًا. |
| Daha yaklaşalım. | Open Subtitles | دعنا نقترب أكثر |
| Hadi yaklaşalım. | Open Subtitles | دعينا نقترب أكثر |
| O zaman yakalamaya yaklaşalım. | Open Subtitles | عندها علينا أن نقترب منها |
| - Tamam. - Hadi yaklaşalım. | Open Subtitles | حسنا - دعنا نقترب منه - |
| Biraz yaklaşalım mı? | Open Subtitles | هل نقترب أكثر؟ |
| Gel yaklaşalım. | Open Subtitles | .دعينا نقترب |
| yaklaşalım. | Open Subtitles | فلنقترب |
| "Şekerle yaklaşalım. | Open Subtitles | البدء بالملاطفه |