| Eğer beklediğin buysa, bana yardım etmen için yalvarmayacağım. | Open Subtitles | لن أتوسل إليك لتساعدني إن كان هذا ما تريد. |
| Bir sonuç için yalvarmayacağım İstediğimden emin değilim. | Open Subtitles | أنا لن أتوسل لشيء انا لست متأكدة أنني أريده |
| Gerçekten bu tatili istiyorum ama yalvarmayacağım. | Open Subtitles | أنا أريد حقا تلك الرحلة لكنني لن أتوسل إليك |
| - Bu konuyu konuşmuştuk. - Siktir. Sana yalvarmayacağım. | Open Subtitles | ـ لقد انهينا هذا الموضوع ـ اللعنه عليكى، انا لن اتوسل اليك |
| yalvarmayacağım ve bir daha aramayacağım. | Open Subtitles | أنا لن اتوسل ولكنى لن اتصل مره اخرى |
| Beni affetmen için yalvarmayacağım çünkü ben kendimi affettim. | Open Subtitles | لن أقوم بالتوسل لك لتسامحني لأنني أسامح نفسي |
| Keyfin bilir. Sana yalvarmayacağım. | Open Subtitles | أفعل ما تريد , أنا لن أتوسل لك. |
| Şu kadarını söyleyeyim ki, yalvarmayacağım. | Open Subtitles | لن أتوسل لأحد.. وسأخبرك بهذا كثيراً |
| Hayatım için yalvarmayacağım. | Open Subtitles | لن أتوسل لكِ للإبقاء على حياتي |
| Bu iş için yalvarmayacağım! | Open Subtitles | لن أتوسل لِتلك الوظيفة |
| Artıklar için yalvarmayacağım. | Open Subtitles | لن أتوسل إليك بفتات الطعام |
| Sana hiçbir şey için yalvarmayacağım. | Open Subtitles | ولكني لن أتوسل لك |
| Yalvaracak değilim. Sana yalvarmayacağım. | Open Subtitles | لن أتوسل، لن أتوسل إليك |
| Merhamet için yalvarmayacağım. | Open Subtitles | أنا لن أتوسل لطلب العفو. |
| Hayatım için yalvarmayacağım. | Open Subtitles | لن أتوسل لأجل حياتي. |
| Sana hayatlarımız için yalvarmayacağım Duke. | Open Subtitles | أنا لن أتوسل لحياتنا ، ديوك |
| yalvarmayacağım ve söz vermeyeceğim. | Open Subtitles | لن أتوسل ولن أقدم وعوداً. |
| Sana hiçbir şey için yalvarmayacağım! | Open Subtitles | لن اتوسل إليك في اي شيء |
| - Hadi ordan. Sana yalvarmayacağım | Open Subtitles | -اللعنة عليك لن اتوسل اليك |
| Ama yalvarmayacağım. | Open Subtitles | لكني لن اتوسل |
| Hayatım için yalvarmayacağım. | Open Subtitles | لن أقوم بالتوسل من أجل حياتي. |