| Filin stoklarında, bazı plastik çeşitlerinde bulunur. Ancak yanıcıdır. - Öyle değil mi? | Open Subtitles | إنّ بإمكانكم إيجاده في بعض الأشرطة السينمائيّة القديمة، وبعض أنواع البلاستيك، لكنّها شديدة الإشتعال. |
| Bu laboratuar ağzına kadar mumyalama sıvısı ile doludur, oldukça yanıcıdır. | Open Subtitles | المختبر مليئ بسائل التحنيط، وهو سريع الإشتعال. |
| Kuru temizleme malzemeleri oldukça yanıcıdır. | Open Subtitles | فمواد التنظيف الجاف شديدة الإشتعال |
| Yine mi,buarada o saman balyalarının aralarında hiç birinde yanıcıdır tabelası yoktu unutmayın. | Open Subtitles | مرةأخرى،وللعلمفقط .. لم يكن مكتوباً على ذلك القشّ أنه قابل للإشتعال |
| Ve aynı zamanda alkol yüksek oranda yanıcıdır. | TED | وفي الوقت نفسه، الكحول شديدة الاشتعال. |
| Uyarı: polar karışımı ceketim bir hayli yanıcıdır. | Open Subtitles | حذاري معطفي المصبوغ سريع الإشتعال |
| Bugün itfaiye müdürü' nün ofisinden bildiriyoruz, bum belediye ekiplerinin dikkatine ragdoll kedisinin satışını engellemek için, ki aşırı yanıcıdır. | Open Subtitles | "تقرير من رئيس مكتب المطافي اليوم" طلب لكل السلطات المحلية" "بمنع بيع الدمى المستوردة "و التي أكتشف أنها شديدةُ الإشتعال" |
| Son derece yanıcıdır. | Open Subtitles | إنها شديدة الإشتعال |
| Aşırı derecede yanıcıdır. | Open Subtitles | تلك المادة شديدة الإشتعال |
| Bunlar yanıcıdır. | Open Subtitles | انها سريعه الإشتعال |
| yanıcıdır. | Open Subtitles | لذا فهو سريع الإشتعال. |
| Kevloturan yanıcıdır. | Open Subtitles | الكيفلوتورين سريع الإشتعال. |
| Çürüme metan gazı yapar. Son derece yanıcıdır. Yanıcı? | Open Subtitles | هذه العملية تنتج الميثان وهي مادة قابلة للإشتعال .. |
| Ve aşırı derecede yanıcıdır. | Open Subtitles | وهي قابلة للإشتعال. |
| Bu çok son derece yanıcıdır. | Open Subtitles | الكثير من هذا هو سريع الاشتعال. |
| Ayrıca son derece yanıcıdır. | Open Subtitles | انه سريع الاشتعال ايضا |