| yanındayken boğuluyordum! | Open Subtitles | بالتأكيد ، لأننى بحياتى بجانبك كنت أختنق |
| Ben hala senin yanındayken gençliğini düşlüyorsun. | Open Subtitles | ما الذي تحلم به؟ أحلم بشبابك، وأنا ما زلت بجانبك |
| Cortexiphan, yeteneklerim... Sadece onun yanındayken gün yüzüne çıkıyor. | Open Subtitles | الكورتكسفان، قدراتي، نجح ذلك فقط عندما أكون بجواره. |
| yanındayken başka hiçbir şey düşünmüyorum. | Open Subtitles | والابتسام والاستمتاع وأن لا أفكر بأي شيء سوا أن أكون بقربك. |
| Ama gerçekten, onun yanındayken kendin gibi davranmıyorsun. | Open Subtitles | لكن صدقاً ,. لم تكن تتصرف كــ نفسك بقربها |
| Onun yanındayken esas konuk, tercüman ve Sovyet misafirleri de öyleydi. | Open Subtitles | ،كان إلى جانبه الضيف الرئيسي والمترجم وضيوف سوفيتيين آخرين أيضًا |
| Ama... seni görmeyi çok istedim ve... ve bence sen çok güzelsin ve ben... senin yanındayken ısındığımı hissediyorum. | Open Subtitles | اعتقد انك جميلة و اشعر بالدفء عندما اكون بجوارك |
| Onun yanındayken tüylerin ürperiyor ve miden tuhaf oluyor mu? | Open Subtitles | لكنّك تحصل على صدمات السذاجة عندما تكون بجوارها والقلق؟ |
| Ayrıca ben senin yanındayken kimse Üstadıma saygısızlık yapamaz. | Open Subtitles | الى جانب ذلك ، لا أحد يجرؤ على أن يكون وقحا لأستاذي معي بجانبك |
| Ama altının yanındayken sana hiçbir kötülük yaklaşamaz. | Open Subtitles | لكن لن يقترب منك الشيطان أبداً طالما أن الذهب بجانبك |
| Ama altının yanındayken sana hiçbir kötülük yaklaşamaz. | Open Subtitles | لكن لن يقترب منك الشيطان أبداً طالما أن الذهب بجانبك |
| Mesajın hayatımı kurtardı. Ama şimdi onun yanındayken kendime güvenebilir miyim bilmiyorum. | Open Subtitles | والآن لا أثق بنفسي وأنا بجواره |
| Aynen, yanındayken nefesimi tutuyorum. | Open Subtitles | اجل، أنا احبس انفاسي حين أكون بجواره. |
| - yanındayken küt küt atar tabii. | Open Subtitles | إنه يخفق جيدا بالكامل عندما انا أكون بقربك |
| Onun yanındayken kendilerini daha iyi hissediyorlar. | Open Subtitles | يشعر الناس بالتحسن عندما يكونون بقربها |
| Dünyanın herhangi bir yerinde olabilir... ama sevdiği kadınla olmayı seçer... çünkü o yanındayken daha güzeldir. | Open Subtitles | يمكن أن يكون بأي مكان بالعالم لكنه يختار أن يكون معها لأن.. الحياة أفضل بوجودها جانبه |
| Tercihen Mellie yanındayken. | Open Subtitles | ومن الأفضل أن تكون ميلي بجوارك لن يحدث هذا. |
| Onun yanındayken böyle gülümseyen bir kız arkadaşım vardı. | Open Subtitles | لقد كان لدى فتاه تبتسم هكذا عندما أقف بجوارها |
| Geçmişindeki birinin yanındayken onları tanıdığın zamandaki haline dönmüş gibi olursun. | Open Subtitles | عندما تكون بالقرب من شخص من الماضي ترجع إلى ذلك الزمن نوعاً ما عندما كنت تعرفه |
| Yabancıların yanındayken ne istediğini çok iyi biliyorsun. | Open Subtitles | عندما تكون مع الغرباء, تعرف بالضبط ماذا تريد |
| Senin yanındayken olmadığım birisi gibi davranıyordum. | Open Subtitles | لقد كنت أتظاهر بأننى شئ لم أكنه عندما كنت معك |
| Sende ne var bilmiyorum, ... ama senin yanındayken kendim gibi hissediyorum. | Open Subtitles | لا أعرف ماهو الامر فيكِ لكن ... أشعر براحتي عندما أكون معكِ |
| Senin yanındayken mutluyum. | Open Subtitles | أشعر بالسّعادة عندما أكون بالقرب منكِ |
| Senin yanındayken kafam çok karışıyor. | Open Subtitles | أنا فقط أجدها صعبة أن أكون حولك حالياً |
| Senin yanındayken ereksiyonlarımı kontrol altına alamamam seni istediğim anlamına gelmez. | Open Subtitles | لقد انتهى كل شيء بيننا. ربما لا يمكنني أن أتحكم بانتصابي حين تكونين موجودة، لكن ذلك لا يعني أنني أريدك. |