| Bu deneyde yanıp sönen iki kare var, bir tanesi diğerinden daha yavaş oranda yanıp sönüyor. | TED | تحتوي هذه التجربة على مربعين يومضان، أحدهما يومض بمعدل أقل من الآخر. |
| Ve şu yanıp sönen şey de seni aradığım anlamına geliyor. | Open Subtitles | أتعلم ذلك الشيء الذي يومض يشير أنني كنتُ أتصل بكَ |
| Karanlıkta yanıp sönen o sokak lambasından bıkıp usandım. | Open Subtitles | أنا مريضٌ من ذلك المصباح الذي يومض بالظلام. |
| Eğer dikkatli bakarsanız, yanıp sönen yeşil ışığı görebilirsiniz. | Open Subtitles | لو أمعنتما النظر، ستلاحظان ضوءً أخضراً وامض يميل للأصفر |
| 200 metre boyunda ve üzerinde yanıp sönen büyük bir ışık olmalı. | Open Subtitles | إنّه على إرتفاع 200 متر مع ضوء كبير وامض عليه. |
| yanıp sönen farklı ışıkların hepsini göremedim, renkleri ayırt edemiyorum. | TED | فلم يكن بمقدوري رؤية الأضواء الوامضة المختلفة، ولا تمييز الألوان. |
| - yanıp sönen ışıklardan daha var mı? | Open Subtitles | لدينا المزيد من المصابيح الوامضه أليس كذلك ؟ |
| yanıp sönen ışıkları var mıydı? | Open Subtitles | هل كانت الاضواء تومض ؟ هل كانت ومضات عشوائية ؟ |
| Sabit yanıp sönen bir ışık, zamanlayıcı olabilir. | Open Subtitles | إنني أقول أنه ضوء يومض بثبات، فقد يكون مؤقتاً من نوع ما |
| Topun yanıp sönen ışıkları vardı. | Open Subtitles | وكانت الكرة تحتوي على نور يومض |
| Arkada yanıp sönen bir şey var. | Open Subtitles | هناك شيء يومض في مؤخرة السيارة |
| yanıp sönen hat. Şu an yanıp sönen hat. | Open Subtitles | إنه الذي يومض هذا الذي يومض الآن |
| yanıp sönen telefon. | Open Subtitles | الخط الذي يومض. |
| yanıp sönen yere bak. | Open Subtitles | -انظر ما الذي يومض |
| Bir elektrik anahtarının üstünde yanıp sönen sarı bir ışık var. | Open Subtitles | هناك ضوء أصفر وامض فوق مفتاح كهربائي |
| yanıp sönen ışığa 9 voltluk pil takılı. | Open Subtitles | 9فولتات متصلة بضوء وامض |
| Verilere ulaşamıyorum. Sadece yanıp sönen bir gösterge var. | Open Subtitles | لا شي أمامي، فقط مؤشر وامض |
| yanıp sönen ışıkları gördüğümde kendime hakim olamıyorum. | Open Subtitles | إنني نوعاً ما, أفقد التحكم عندما أرى تلك الأنوار الوامضة |
| yanıp sönen ışıklar için duvara zaman ayarlı alet koymuşlar. | Open Subtitles | تلك الأنوار الوامضة مُشبكة لموقت مدفون في الجدار |
| Az önce Ellie'ye fazladan yanıp sönen ışıklarımız olduğunu söyledim ama aslında hiç yok ve bana bağırabilir. | Open Subtitles | لقد أخبرت "إيلى" للتو أن لدينا المزيد من المصابيح الوامضه وليس لدى أى مصابيح وامضه ويمكن أن تصرخ فى وجهى |
| O yüzden neden şu yanıp sönen ışıkları halletmiyorsun? | Open Subtitles | تركز على مصابيحك الوامضه |
| Evet, alınlarında "uygulama yükleniyor, lütfen bekleyiniz" diye yanıp sönen bir ışık da belirebilir. | Open Subtitles | أجل، أعني ربما قد يكون لديهم أيضاً إشارة "تحديث البرنامج، التأهب" تومض على جباهم. |
| Tipik hastane ortamına kıyasla, çoğunlukla ışıklandırılmış bir oda, borular ve bip sesli makineler ile kaplı, yanıp sönen ışıklar, hastanın hayatı son bulmuşken bile durmaz. | TED | على النقيض من هذا التجربة التقليدية في المستشفيات تماماً هكذا- غرفة مضيئة وأنابيب والآت تصدر صفيراً وأضواء تومض لاتتوقف حتى لو حياة المريض توقفت |